Mustafa Kemal Paşa da CHP'nin 9 Mayıs 1935'te toplanan Dördüncü Büyük Kurultay'ında yaptığı açış konuşmasında, katılımcılardan, CHP'nin ilk kurultayı olarak kabul edilen Sivas Kongresi'nden itibaren yaşananları anımsamalarını istemiş, 1931 Kongre'sindeki bu yaklaşımı daha güçlü bir şekilde vurgulamıştır: "Uçurum kenarında yıkık bir ülke ... Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar ... Yıllarca süren savaş ... Ondan sonra, içeride ve dışarıda saygı ile tanılan yeni vatan, yeni sosyete, 2 yeni devlet ve bunları başarmak için arasız devrimler. .. İşte, Türk genel devriminin bir kısa diyemi"
Sayfa 63 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Selçuklu ve Osmanlı kökeni
Doğu ve Batı Gök Türk devletleri sarsıntı geçiriyordu. Bu sarsıntı boylara da yansıdı. Artık boy grupları değil, teker teker boylar ön plana çıkmaya başladılar. Bunların ilk ve en önemlisi Sir Tarduşlardır. Batı Gök Türk ülkesinde yani Kırgızistan ve Kazakistan topraklarında 634'ten sonra On Ok boy örgütlenmesi ortaya çıktı. Bu organizasyon daha sonra Türgiş adını aldı ve Oğuzların alt yapısını oluşturdu. 766'dan sonra ise (Batı) Oğuzlar(ı) diye adlandırıldı. Selçuklu ve Osmanlı imparatorluklarını kuran Oğuz Türkleri işte bunlardır.
Sayfa 60 - Bilge Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yerine peygamberler peygamberinin amca oğlu Cafer geçti. sancak elinde ileriye atıldı. Bir kolunu kestiler, sancağı öbür eline aldı, o kolunu da kestiler. Cafer'in göğsünde tam doksan tane ok ve mızrak yarası... İki kolunu kaybettiği halde göğsüyle sancağa sarılmaya çabalayan Cafer hakkında Allah'ın Resulu buyurdular: "Allah, Cafer'e iki kolu yerine iki kanat verdi. Cennette dilediği yere uçsun diye..."
Sayfa 411Kitabı okudu
İTTİHATÇI EMİNE SEMİYE HANIM
Emine Semiye Hanım dönemin ilk kadın gazetecisi, politika işlerine ilk el atan kadını, dergi sahibi, roman yazarı ve öğretmen... Ve en önemlisi İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin en faal elemanlarından biriydi. Öylesine etkin çalışmalarda yer almıştı ki, tevkif edilmek üzere iken yurt dışına kaçmıştı. Tarihçi Cevdet Paşa’nın ikinci kızı, Fatma
Hayg, Pel'i Öldürmeyi Başarır ve Egemenliğini Pekiştirir
Okçu Hayg, Pel'in niyetini anladı, ileri atıldı, Didan'ın soyundan gelen krala yaklaştı, koca yayını sonuna kadar gerdi ve üç çatallı okunu onun göğüs zırhına isabet ettirdi. Pel'in göğsünü delip geçen ok, yere saptandı. Didan'ın soyundan gelen kibirli Pel yıkıldı ve son nefesini verdi. Pel'in askerleri bu büyük cesaret gösterisi karşısında arkalarma bakmadan kaçtılar. Hayg savaş alanına kurduğu kente bu zaferin anısına Hayk [Hay'lar -Ermeniler] adını verdi. Bu nedenle bölge Hayots tzor [Hay'ların vadisi] adını aldı. Pel'in, yiğit savaşçılarıyla birlikte düş­tüğü tepeye ise Kerevnank [mezarlık] adını verdi Hayg.
Sayfa 17 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Türk olan inkılabımız zaruri ve tabii olarak Türkçüdür de. Türk ve Türkçü vasıflarını esaslı bir şiar olarak bünyesinde taşıyan ve yaşatan bu inkılabın milliciliği tekelcilik ve tekçilik ifade etmez. Türk milliciliğinin hedefi medeni kültürün ve insanlığın müşterek ve yüksek duygularının sağlam yollarda gelişmesini ve yayılmasını esas kabul etmektir. Bu gayeye ermek için halka dayanmayı da en sağlam ve kısa bir yol bilir. Dahiliye Vekili ve CHP Genel Sekreteri Şükrü Kaya
Sayfa 531 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
840 öğeden 541 ile 550 arasındakiler gösteriliyor.