Denizli'li amcamızın dediği gibi "çok tepkiliyim"
Okuduğum tam olarak neydi ? Masal mı, kişisel gelişim klavuzu mu yoksa "Hayal kırıklığı mıydı?"
Evet, çok popüler olan bu kitap "hayal kırıklığı" intibası bıraktığı üzerimde. Hoş, popülaritenin bir ölçütü olmadığı için bazen duvara toslamak da mümkün.
Dinleyin, emekle ulaşın Tanrı'ya; her şeyin özü bunda... Ya onu bulacaksınız, ya da zavallı bir küf parçacığı gibi yok olup gideceksiniz... Emekle ulaşın ona!¹
Diriliş'te Tolstoy, Nehlüdov'la, Maslova'yla ve diğer yan karakterle, yaşamı boyunca yaşadığı Tanrı sanrısını, kiliseye karşı koyuşunu, toplumsal yapıyı ve adalet sistemini eleştirişini
İlyada'da kadınlar süslerine çok düşkündür. Saçlarının güzelliği üstünde uzun uzun durulur. Destanda çok kullanılan "güzel örgülü", "güzel lüleli" sıfatları kadınların klasik çağlarda olduğu gibi saçlarını bir kurdele ile sadece yukarıya kaldırmadıklarına, Giritli Minoenler gibi lüleli, dalgalı bir saç tuvaleri yaptıklarına delildir. Takıp takıştır maktan da pek hoşlandıkları Hisarlık kazılarında topraktan çıkarılan o güzelim altın gerdanlıklardan, yüzüklerden, iğnelerden anlaşılır. Bunları görmek için İstanbul ve Çanakkale arkeoloji müzelerine uğramaya değer.
Yakutlarda, Kırgızlarda, Kazaklarda, Özbeklerde, Kazan Tatarlarında, Gökoğuzlarda ve Anadolu Türklerinde lohusayı Albastı'dan korumak için farklı çarelere başvurulur.
Örneğin Kars ve Sivas'ta, geceleri lohusa hanımı yalnız bırakmazlar, ışığı sürekli yakarlar, lohusa yalnız kaldığı zamanlarda ise ağzına sakız vererek uyumasına engel olurlar. Bu sayede lohusayı korurlar. Başka bölgelerde ise lohusanın başına beyaz yaşmak ve kırmızı tül bağlarlar. Ayrıca kırmızı altın takmak ve hastaya kırmızı şeker hediye etmek de uygulanan yöntemler arasındadır. Çünkü, Albıs'ın kırmızı rengi hiç sevmediği bilinmektedir
“ÖNEMLİSİN” DEMENİN GÜCÜ
New York’ta yaşayan bir öğretmen, lise son sınıftaki öğrencilerinin diğer insanlardan farklı olan özelliklerini vurgulayarak onurlandırmaya karar vermişti. Cali-fornia DelMar’dan Helice Bridges tarafından geliştirilmiş süreci kullanarak her bir öğrencisini teker teker tahtaya kaldırdı. İlk önce öğrencilere sınıf ve
Bu dünyaya bir an daha dayanamayacağım diye düşündüm.
-Öyleyse çocuğum başka bir dünya yap!
Ve arkasında altın bir kurdele bırakarak karanlığa kaydı...
Ayaklarımın altında binlerce yılın kemiği vardı Bu dünyaya bir an daha dayanamayacağım, diye düşündüm.
Ö𝘺𝘭𝘦𝘺𝘴𝘦 ç𝘰𝘤𝘶ğ𝘶𝘮, 𝘣𝘢ş𝘬𝘢 𝘣𝘪𝘳 𝘥ü𝘯𝘺𝘢 𝘺𝘢𝘱.
Arkasında altın bir kurdele bırakarak karanlığa 𝘬𝘢𝘺𝘥ı.
New York’ta yasayan bir öğretmen, lise son sınıfındaki öğrencilerinin diğer insanlardan farklı özelliklerini vurgulayarak onları bir biçimde onurlandırmaya karar verir… Ve öğretmen bir gün, Helice Bridges tarafından geliştirilmiş süreci kullanarak, her bir öğrencisini teker teker tahtaya kaldırır. Kaldırdığı her öğrenciye öncelikle kendisinin