İşin kötüsü olmaz... nerede alnın terlerse orada güzellik var.
Sayfa 119
"Ne mi buluyorum onda? Hemen her şeyi..."
Reklam
"Bir varmış, bir yokmuş, bir gün mayıs Çayırlarında çiçekler yerine yazın kar varmış; uzun düğünçiçekleri ışıklarını altın rengi buharlar gibi saçarmış. Yeşil çimen rengi gökyüzünde, orada yer-yıldızları dingin gözlerini aça aça güneşin yükselip alçalmasını izlermiş. Altınyemiş de oradaymış yabangülünden tacıyla, altınyemiş de oradaymış hanımefendi esvabıyla, karahindiba saati üflermiş. Nilüferli havuza eğilerek yeşil ve serin suyu süpürerek elinin etrafında kıvılcımlanmasına bakarmış: bir varmış, bir yokmuş, elf diyarında."
Sayfa 295Kitabı okudu
ne var ki insan, hakkında iyi düşünceler beslediği dünyanın mahvolmuş olduğunu keşfetmeye görsün bir kere. insanın altın çağının geri gelmeyeceğini, zaten hiç olmadığını, ömür denen şeyin boş bir umudu beslemekten ibaret olduğunu anlamaya görsün. insan, insan denen varlığın en iyimser oranla yarısının şerefsiz mahlûkat, diğer yarısının da bu şerefsiz mahlûkatın oyuncağı olduğunu fark etmesin bir kere. işte orada yeni bir ülke başlar. bu ülke bir hayaldir aslında, bir umut, öncesiz ve sonrasız, anlık bir anlamdır sadece. ama burası en onursuzca çöküşten doğan onurun ülkesidir.
Saat Çini vurdu birden: pirinççç Ben gittim bembeyaz uykusuzluktan Kasketimi eğip üstüne acılarımın Sen yüzüne sürgün olduğum kadın Karanlık her sokaktaydın gizli her köşedeydin Bir çocuk boyuna bir suyu söylerdi. Mavi. Bir takım genç anneleri uzatırdı bir keman Sen tutar kendini incecik sevdirirdin Bir umuttun bir misillemeydin yalnızlığa Yalnız
Allahü teâlâ, bir gün Musa aleyhisselâma şöyle buyurdu: - Ya Musa! Sana acaibattan bir sır bildireyim mi? Musa Kelimullah; - Göster ya Rabbi! diye iltica etti. Allahü teala tarafından;  - Ya Musa! Git filân yerdeki çeşmenin başına, kimse görmeyecek şekilde bir yere gizlen ve bekle! emri geldi.  Musa aleyhisselâm gitti, tarif edilen çeşmeyi buldu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.