Bir tarafta acının bilincinde olan ve bunu yaşayarak tadan hasta Ivan Dmitriç, diğer tarafta ise acıya yabancı bir doktor olan Andrey Yefimıç. Yazar bu iki insan arasındaki uçurumu güzel anlatmış.
Doktor Andrey'in acıya dair en ufak bir şey yaşamaması ama 6. koğuştaki hastası olan İvan'a "acı" ya dair felsefi dersler vermesi ve sonunda kendisini aynı koğuştaki hastasıyla beraber bulmasına neden oluyor. Doktorken, hastası İvan'a yaptığı sık ziyaretler ve ettiği tatlı sohbet diğer meslektaşları ve hastaları tarafından yanlış anlaşılıyor ve deli damgası yemesine sebep oluyor. Artık o da bir deli! Ne yazık ki...
Toplumsal eksikliğin ve zayıflığın bilincinde olan kişilerin deliler hastanesine yatması nasıl bir adalet, bilemedim. Asıl deliler, ölümsüzlüğe inanan dışarıdaki zavallılar bence.
Keyifli okumalar...