Altmış, yetmiş kiloluk boyalı ve sesli et yığınları!
Havalı, iddialı, acemi, şahsiyetsiz, dinsiz şerefsiz, şuursuz, uşak, amatör zalimlerin amatör uşakları! Karıları şuursuz, duygusuz, şımarık, ölçüsüz, beyinsiz, kalpsiz... Dünya görüşleri diz üstüne kadar, idealleri organları çerçevesinde, görünüşleriyle Batılı dişi garsonlar, kulüplerin istihdam edilmiş kızları ve Avrupalı dansözler... Tek işleri alışveriş yapmak için mağazaları gezmek, evlerde oturmak, konuşmak, örgü örmek, üretmek, kötülemek, komşularının işiyle ilgilenmek... Zavallı Avrupalı kadınlar, böylesine taklitçileri olduğu için kim bilir ne kadar utanıyorlardır! .... Her şeyleri boş! Altmış, yetmiş kiloluk boyalı ve sesli et yığınıdırlar. Sadece gençlerin şehvetli bakışlarına yararlar...
Sayfa 288
Onun neler yaptığını kim olduğunu nasıl anlatayım? Havalı, iddialı, acemi, şahsiyetsiz, dinsiz, şerefsiz, şuursuz, uşak, amatör zalimlerin amatör uşakları! Karıları şuursuz, duygusuz, şımarık, ölçüsüz, beyinsiz, kalpsiz... Dünya görüşleri diz üstüne kadar, idealleri organları çerçevesinde, görünüşleriyle Batılı dişi garsonlar, kulüplerin istihdam edilmiş kızları ve Avrupalı dansözler...İçleriyle meraklı , iftiracı, kötü kalpli, hasetçi, aşağılık, gıybetçi, lüzumsuz ve kompleksli molla bacılar. Tek işleri alışveriş yapmak için mağazaları gezmek, evlerde oturmak, konuşmak, örgü örmek, üretmek, kötülemek, komşuların işiyle ilgilenmek... Zavallı Avrupalı kadınlar , böylesine taklitçileri olduğu için kim bilir ne kadar utanıyorlardır! Altmış, yetmiş kiloluk boyalı ve sesli et ve yağ yığınları.
Sayfa 288Kitabı okudu
Reklam
560 syf.
10/10 puan verdi
ali şeriati'yi tanımak için bu kitabı mutlaka okumuş olmak gerek. ben okurken hayretler içinde kaldım. dine karşı din ve kendisi olmayan insanı da çok sevmiştim ama bu onların çok çok üstünde bir eser. insan okurken neye uğradığını şaşırıyor. ilginç gelecek ama buram buram samuel beckett kokuyor. aynı üslup aynı espiri anlayışı. kitabın bazı sayfaları nefis tiratlara dönüşmüş. kitabı bir "itiraflarım" olarak görmemek gerek. yazar her ne kadar iç dünyasını kendini kaybetmişcesine dökse de otokontrolü sağlamaya çalışıyor. gözümden utanıyorum, gözün anlamayacağı şekilde ağlamak mümkün mü? gibi vecizeler ve renkler üzerinde yaptığı o mükemmel konuşma heyecan vericidir. avrupa kadınını taklit eden doğulu kadını hedef alan bir bölüm var. şöyle der: "zavallı avrupalı kadınlar, böylesine kötü taklitçileri olduğu için kim bilir ne kadar utanıyordurlar. ne doğuludurlar ne batılı, ne kadındırlar ne erkek! ne yenilikçidirler ne muhafazakar, ne tahsillidir ne cahil, ne toplumsaldır ne evcil, ne akılları vardır ne kalpleri, hiçbir şeyleri yok. her şeyleri boş. altmış, yetmiş kiloluk boyalı ve sesli et yığınları!" bunun biraz devamındaysa der ki: "erkekleri! az önce sözünü ettiğim kadınların elbisesini değiştirmeniz yeterli." belki çok sert. belki rahatsız edici bir üslup ama gerçek. modern batı edebiyatını seven birileri bu giriyi okuyorsa ne yapın edin şu kitabı elinize alın. gerçekten çok şey kaybediyorsunuz. ha unutmadan, gözlerini yüzüme açma! ek: yazarın ölüm sebebi olarak cinayet ihtimalinden dem vurulur. ben artık intihar etmiş olabileceğini de ihtimaller arasına ekliyorum.
Yalnızlık Sözleri 1
Yalnızlık Sözleri 1Ali Şeriati · Fecr Yayınları · 2012298 okunma
"ne doğuludurlar ne batılı, ne kadındırlar ne erkek! ne yenilikçidirler ne muhafazakar, ne tahsillidir ne cahil, ne toplumsaldır ne evcil, ne akılları vardır ne kalpleri, hiçbir şeyleri yok. her şeyleri boş. altmış, yetmiş kiloluk boyalı ve sesli et yığınları!"