Kimyacılar alüminyumu 1820'ler gibi geç bir tarihte keşfetmişlerdi ama madeni cevherinden ayırmak çok zor ve masraflıydı. Uzun yıllar boyunca alüminyum, altından çok daha pahalı bir malzeme olarak kaldı. 1860'larda Fransa İmparatoru III. Napolyon, en seçkin konuklarına alüminyum çatal bıçak takımıyla servis yapılmasını emretmişti, daha önemsiz misafirlerse altın çatal ve bıçak kullanıyorlardı.
...
III. Napolyon, kendi halkının torunlarının, alüminyumu sandviçlerini sarmak ve yiyecek artıklarını atmak için kullandıklarını görse gözlerine inanamazdı.
abadi: saman rengi kâğıt
abak: 1. eski Türklerde ölülerin heykel, resim vb. suretleri 2. matematikte grafik
abalı: koruyucusuz kimse
abandone: geminin suya gömülmesi, boksörün havlu atması, yarış
Sayfa 339 - Bu sözcükler kendimce az bildiğim, hiç bilmediğim veyahut karıştırdığım sözcüklerdir. Tam tanımlamaya üşendiğim için kendi zihnime oturttuğum şekilde tanımladım.
Bir defterim ve bir kül tablam var. Kalanın bir önemi yok. Elektrikli ocağım, kahve demliğim, kırmızı eşarbım, alüminyum tost makinem, tüm bu eşyalar bana konfor sağlıyor ama onları sevmiyorum.