Rasim Özdenören’in kalemini her zaman büyük bir hayranlıkla okudum; bu kitap da istisna olmadı. Yumurtayı Hangi Ucundan Kırmalı, sadece bir deneme kitabı değil, aynı zamanda bir uyanış çağrısı gibi. İlk baskısı 1987 yılında yayımlanmış olmasına rağmen, özellikle Batı hayranlığı konusundaki eleştirileri bugün hâlâ aynı canlılık ve geçerlilikle karşımıza çıkıyor. Bu da yazarın ne kadar derin bir bakış açısına sahip olduğunu gösteriyor.
Özdenören’in dili zarif ama dolambaçsız; sözü eğip bükmeden, tam da yerine dokunan bir üslupla söylüyor. Kibar ama keskin. Bu kitabında da, Batı'nın toplumsal ve kültürel hayattaki etkilerini incelikle ama sert bir bilinçle ele alıyor. Özellikle "iyi yanlarını alalım, kötü yanlarını almayalım" gibi yüzeysel yaklaşımların ne kadar temelsiz olduğunu gözler önüne seriyor. Çünkü bir medeniyeti bütünlüğünden kopararak almak mümkün değil; kültür dediğimiz şey parçalara ayrılamaz.
Ben bu kitabın 2022 baskısını okudum ve her satırında, yıllardır süregelen kültürel çatışmaların, kimlik arayışlarının, kafa karışıklıklarının izini gördüm. Yazarın tespitleri hem dönemin hem de günümüzün ruhunu çok iyi yakalıyor. Altını çizdiğim satırları defalarca okuyup üzerinde düşündüm. Bu kitabı okudukça bir kez daha anladım ki, Rasim Özdenören yalnızca bir yazar değil, aynı zamanda bir rehber.Ben her zamanki gibi şiddet ve ısrarla tavsiye ediyorum.