Benim kedilerle sorunum yokmuş meğer. Benim herkesle sorunum varmış aslında. Nefes alan her şeyle. Kediler en sabırsız canlılar olduğundan ben de bütün tepkimi onlara gösteriyormuşum. O an fark ettim. Çünkü o kedi bana sabretti, zaman ayırdı, acele etmedi, herhangi bir şey bekleme­di, acıklı hareketlerle ilgimi çekmeye kalkmadı. Üşüdüğü de aç olduğu da belliydi ama bunlarla ilgili hiçbir şey hissettirmedi. Muhtemelen onu istemediğimi belli etsem beni anlayışla karşı­layıp uzaklaşırdı yanımdan. O benim ne yapacağımı bilemedi­ğimi anladı ve bana zaman tanıdı. Önyargıyla yaklaşmadı, niye pis pis bakıyor bu adam bana demedi. Abartılı jest ve mimik­lerle sevgi gösterisi yapmamı da istemedi. Sadece baktı, doğru zamanı bekledi ve usulca sokuldu, kuş tüyü gibi, sessiz, zarif ve rahatsız etmeden ...
O an fark ettim. Benim kedilerle sorunum yokmuş meğer. Benim herkesle sorunum varmış aslında. Nefes alan her şeyle. Kediler en sabırsız canlılar olduğundan ben de bütün tepkimi onlara gösteriyormuşum. O an fark ettim. Çünkü o kedi bana sabretti, zaman ayırdı, acele etmedi, herhangi bir şey beklemedi, acıklı hareketlerle ilgimi çekmeye kalkmadı. Üşüdüğü de aç olduğu da belliydi ama bunlarla ilgili hiçbir şey hissettirmedi. Muhtemelen onu istemediğimi belli etsem beni anlayışla karşılayıp uzaklaşırdı yanımdan. O benim ne yapacağımı bilemediğimi anladı ve bana zaman tanıdı. Önyargıyla yaklaşmadı, niye pis pis bakıyor bu adam bana demedi. Abartılı jest ve mimiklerle sevgi gösterisi yapmamı da istemedi. Sadece baktı, doğru zamanı bekledi ve usulca sokuldu, kuş tüyü gibi, sessiz, zarif ve rahatsız etmeden...
Reklam
Bir Camiye Sığınmak...
“Gitmeyin, yoğun kar yağışı bekleniyor. Sonra başınıza bir iş gelmesin!” dedi evin hanımı. Baba çok bilmiş tavrıyla cevabı yetiştirdi hemen. “Hangi çağda yaşıyoruz hanım, bunca teknoloji, bunca alet-edevat varken İstanbul’da başımıza ne gelebilir ki? Biraz kar yağsa ne olur? Dost meclisine gidiyoruz bir kere. En kötü ihtimalle arkadaşlarda,
"sonra sen geldin. başıma dikilip oturabilir miyim? diye sordun. beni rahatsız ettiğin için canım sıkılmıştı. yüzüne bakmadım. gene de otur diye işaret edecektim ki, cevabımı beklemeden oturdun. madem cevabım önemli değildi, niye sordun diye kızdım sana. kafamı kitabıma gömdüm iyice. kapandım. sana varlığından rahatsız olduğumu hissettirmek istedim. hiç oralı olmadın. karışık tost istedin, iyice bastırılmış. rahat durmuyordun. sürekli kıpırdanıyordun. sandalyeni çektin, masayı salladın. yerleşemedin gitti. çocuk gibiydin. sonra kalktın. oh! başka masaya gidiyor dedim. ama gitmedin. sandalyeni denize çevirdin. ayaklarını çay bahçesinin demir parmaklıklarına dayadın. gözüm ayakkabılarına ilişti. bu çirkin şeyleri nasıl giyiyorlar? diye düşündüm. çantandan sigara çıkardın. ateşinizi alabilir miyim? diye sordun. gene cevabımı beklemeden kibritimi aldın. çaktığın anda başımı kaldırıp sana baktım. kibritin alevini sigarandan çektiğin ilk dumanı üfleyerek söndürdün. o zaman ilgimi çektin işte. ne okuyorsunuz? dedin. o anda üç şey düşündum. birincisi allahım bu nasıl bir güzellik.. inanılmayacak kadar güzeldin. o ağır makyaja rağmen, öyle taze görünüyordun ki, sanki dalında bir meyveydin. gözlerin kocamandı. müthiş canlıydı. gözlerinden hayat akıyordu. ikincisi çok sabırsız bir kız diye düşündüm ya da huzursuz ya da aşırı mutlu." "üçüncüsü?" "ayakkabılarının o kadar da çirkin olmadığını düşündüm. hatta sana yakıştığını."
O an fark ettim. Benim kedilerle sorunum yokmuş meğer. Benim herkesle sorunum varmış aslında. Nefes alan her şeyle. Kediler en sabırsız canlılar olduğundan ben de bütün tepkimi onlara gösteriyormuşum. O an fark ettim. Çünkü o kedi bana sabretti, zaman ayırdı, acele etmedi, herhangi bir şey beklemedi, acıklı hareketlerle ilgimi çekmeye kalkmadı. üşüdüğü de aç olduğu da belliydi ama bunlarla ilgili hiçbir şey hissettirmedi. Muhtemelen onu istemediğimi belli etsem beni anlayışla karşılayıp uzaklaşırdı yanımdan. O benim ne yapacağımı bilemediğimi anladı ve bana zaman tanıdı. Önyargıyla yaklaşmadı, niye pis pis bakıyor bu adam bana demedi. Abartılı jest ve mimiklerle sevgi gösterisi yapmamı da istemedi. Sadece baktı, doğru zamanı bekledi ve usulca sokuldu, kuş tüyü gibi, sessiz, zarif ve rahatsız etmeden.
Sayfa 29
Yaşanmış Hikayeler / Sabri
Uzun yıllardır bu sevinçli haberi bekliyordu. Sanki ayakları yerden kesilmiş heyecanından uçuyordu. Hemen beyine, annesine, ne bileyim, onun derdini yüklenen herkese bu müjdeli haberi vermeliydi. Hızlı hızlı hastane merdivenlerinden indi. Gördüğü herkese gülümsüyordu. Kapıdaki dilenci çocuğa çıkarıp 20 milyon verdi. Çocuk şaşkınlık içinde gözleri
Sayfa 301 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
o an fark ettim. benim kedilerle sorunum yokmus meger. benim herkesle sorunum varmis aslinda. nefes alan her seyle. kediler en sabirsiz canlilar oldugundan ben de butun tepkimi onlara gosteriyormusum. o an far ettim. cunku o kedi bana sabretti, zaman ayirdi, acele etmedi, herhangi bir sey beklemedi, acikli hareketlerle ilgimi cekmeye kalkmadi. usudugu de ac oldugu da belliydi ama bunlarla ilgili hicbir sey hissettirmedi. muhtemelen onu istemedigimi belli etsem beni anlayisla karsilayip uzaklasirdi yanimdan. o benim ne yapacagimi bilemedigimi anladi ve bana zaman tanidi. onyargiyla yaklasmadi, niye pis pis bakiyor bu adam bana demedi. abartili jest ve mimiklerlr sevgi gosterisi yapmami da istemedi. sadece bakti, dogru zamani bekledi ve usulca sokuldu, kus tuyu gibi, sessiz, zarif ve rahatsiz etmeden.
Sayfa 29
O an fark ettim. Benim kedilerle sorunum yokmuş meğer. Benim herkesle sorunum varmış aslında. Nefes alan her şeyle. Kediler en sabırsız canlılar olduğundan ben de bütün tepkimi onlara gösteriyormuşum. O an fark ettim. Çünkü o kedi bana sabretti, zaman ayırdı acele etmedi, herhangi bir şey beklemedi, acıklı hareketlerle ilgimi çekmeye kalkmadı. Üşüdüğü de aç olduğu da belliydi ama bunlarla ilgili hiçbir şey hissettirmedi. Muhtemelen onu istemediğimi belli etsem beni anlayışla karşılayıp uzaklaşırdı yanımdan. “O benim ne yapacağımı bilemediğimi anladı ve bana zaman tanıdı. Abartılı jest ve mimiklerle sevgi gösterisi yapmamı da istemedi. Sadece baktı, doğru zamanı bekledi ve usulca sokuldu, kuş tüyü gibi, sessiz, zarif ve rahatsız etmeden.”
Sayfa 29 - İthakiKitabı okudu
Bazen...
O an fark ettim. Benim kedilerle sorunum yokmuş meğer. Benim herkesle sorunum varmış aslında. Nefes alan her şeyle. Kediler en sabırsız canlılar olduğundan ben de bütün tepkimi onlara gösteriyormuşum. O an fark ettim. Çünkü o kedi bana sabretti, zaman ayırdı, acale etmedi, herhangi bir şey beklemedi, acıklı hareketlerle ilgimi çekmeye kalkmadı. Üşüdüğü de aç olduğu da belliydi ama bunlarla ilgili hiçbir şey hissettirmedi. Muhtemelen onu istemediğimi belli etsem beni anlayışla karşılayıp uzaklaşırdı yanımdan. O benim ne yapamacağımı bilmediğimi anladı ve bana zaman tanıdı. Önyargıyla yaklaşmadı, niye pis pis bakıyor bu adam bana demedi. Abartılı jest ve mimiklerle sevgi gösterisi yapmamı da istemedi. Sadece baktı, doğru zamanı bekledi ve usulca sokuldu, kuş tüyü gibi, sessiz, zarif ve rahatsız etmeden...
Resim