Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Ama mutlu olmamak için hiçbir gerek yok dünyada, siz de olabilirsiniz, biraz cesaret biraz da mutluluğu istemek yeter galiba, evet bu kadarı yeter, sevmekle elbet…”
"Bilmiyorum. Bunu nasıl tanımlarsın? Evet, fiziksel bir şey var. Bir tür istek, ki o aşk değil, değil mi. Hayır, o şey, arzu. Ama sonra, galiba evet bir tür yakınlaşma var. O da var. Ki bu da senle olmak istediğim anlamına gelir. Şimdi, burada sen benimleyken, kendimi insan gibi hissediyorum ve sen yokken, bunu daha az hissediyorum."
Reklam
Müştak Serhazin - Nüzhet Hanım
"...ama son nefesinde kimi unutamadın diye sorsalar, hiç duraksamadan Müştak diye cevaplarım: Galiba ben en çok kocaman gövdesinde tertemiz bir kalp taşıyan, o tuhaf adamı sevdim."
Everest YayınlarıKitabı okudu
Unuttuğumu sanıyordum, ama galiba hiçbir şey unutulmuyor. Unuttuğumuzu sandığımız her şey, unutmuşluğun karanlığından çıkıp tekrar geri geliyor ve hiç kimseye ait olmadıklarını düşündüğümüz anda tekrar bizim oluyor. Onlara ihtiyacımız olmadığı halde, önümüzdeki eski varlıkları ile parıldayarak bizi hatırlamaya zorluyor, ihanetimiz yüzünden bizden intikam alıyor, bizi yaralıyor. Kendinizi göstermeniz boşunadır anılar, artık çok geç. Eskiden olması mümkünmüş gibi görünen şeyler hakkındaki güçsüz avundurma ve hatırlatmalarınızın hiçbir faydası yoktur. Çünkü bir şey olmadığına göre, olmazmış demektir.
" ... Bunu da bir yerde okumuştum ... İşte, son zamanlarda evden kaçanlar çoğaldı ya?! Yaşam koşullarının kötü olmasın­dan kaynaklandığını düşünmüştüm ama galiba öyle değil...
Sayfa 146Kitabı okudu
Allah'a kuşlar kadar güvensek yeter; ama o kadar bile güvenmiyoruz galiba. Allah'ım, geçimimi helal yoldan temin edebileceğim bir iş nasip et bana. Âmin
Sayfa 132 - İz Yayınları
Reklam
ciddi ciddi inanmış!
Galiba bir öyküde geçiyordu. Adam savaşta bir bacağını kaybetmiş, takma bacağı var. Bir gün sevgilisiyle kavga ediyorlar. Kadın o kadar kızıyor ki, terk ediyor adamı. Ama giderken adamın takma bacağını da alıp gidiyor. Adam, giderken bacağımı da alıp götürdüğüne göre, diye düşünüyor, sevgilim beni gerçekten seviyor.
Böyle böyle yalnızlık tercih edilen birşey haline geldi ..
Müthiş sıkılıyorum. Daha kötüsü, insanlardan soğuyorum galiba… Oysa ben onlarsız, onlara güvenmeden edemem. Ama elimden ne gelir. Sevgiden, yakınlıktan, insanca davranmaktan anlayanlar o kadar az ki… Büsbütün kabalaşmaktansa, uzaklara gitmek daha iyi.
“O noktadan itibaren, hayatı çekilir kılan hayal gücümü dünyanın geri kalanından saklamam gerektiğini fark ettim galiba. Ama bir şeyi herkesten gizleyip tamamen bastırırsanız gerçekten ihtiyaç duyduğunuzda çağırmanız zor oluyor.”
Ama galiba duyduğumuz her şey biz hatirlayamadığımızı sansak bile biz insanların bilincinde saklanıyor ve günün birinde çıkıveriyor ortaya ..
Reklam
llgilendiniz mi lngiliz Dostları Derneğiyle?
lngiliz Dostları Derneği mi? .. -Enişte Bey'den böyle birşey duydugunu hatırladı. Galiba Enişte Bey de kurucularından ol­ malıydı- Yok hayır! Kim kurmuş? Nerede? - Burda ... Türkler kurdu. Başında büyük din adamlarınız­ dan biri var: Sait Molla ... Din bilginlerinizin büyüklerinden ... 49 - Ingilizler de kurdular mı, bunun karşılığını? Onun başına din bilginlerinizin büyüklerinden biri geçti mi? - Latife etmek istediniz ama yansı gerçektir söylediklerini­zin ... lngiltere'de böyle bir dernek kurulmadı henüz ... Buna kar­şılık buradaki derneğin güçlenip gelişmesi için memleketimizin ünlü rahiplerinden biri çalışıyor. Adı: Fruw'dur. Bu adı aklınız­ da tutun! ... Sık sık duyacağınıza eminim! Hatta ilgilenirseniz ta­ nışmanız bile mümkündür.
"Ama mutlu olmamak için hiçbir ge­rek yok dünyada, siz de olabilirsiniz, biraz cesaret biraz da mutluluğu istemek yeter galiba, evet bu kadarı yeter, sevmekle elbet... "
... öbür dünyada nasıl bir işleyiş var sanıyorlar acaba? Ahirette şöyle bir muamele bekliyorlar galiba: Yahu bu kulumuz her haltı yemiş, hiçbir İslami kurala da uymamış gerçi ama olsun; madem dedesi hacıymış bunu da cennete koyuverin gitsin! Yok ya!
Sayfa 37 - İz Yayınları
Gönüllü sürgünlüğün zorunlu sürgünlüğe döndüğü günlerde, başka memleketlerin toprağını gezerken, ümitsizliğe kapıldığı anlarda, bir gün döneceği bir yer olduğunu bilmenin avuntusuyla oyalanmış, içini diri tutmayı başarmıştı. Orası, burasıydı işte, ama burası artık orası değildi galiba. ...
Ama annenle baban da sana çok bayılmıyor galiba, yanlış mıyım?" "Benim için deli divane olduklarını söyleyemem, evet." "Neden peki? Bunu sorarak kabalık mı ediyorum yoksa? Bana sorarsan seninle gurur duymaları gerekirdi ama sen gerçek yetimlerden bile daha yetim gibi duruyorsun. Söylesene," dedi kafasını kaldırıp...
Sayfa 168 - Pegasus
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.