Çok geçmeden Fransızlar eski İstanbul semtine, İngilizler Beyoğlu yakasına, İtalyanlar da Boğaz sırtlarına yerleşmiş bulunuyorlardı. Siyasi ve idari denetim hâlâ Türklerin elinde olduğu için, şehri “teknik” bakımdan işgal etmiş sayılmazlardı. Ama, Türkler bunun, adından başka her şeyiyle, işgal demek olduğunu biliyorlardı.