Allah, mı? Şeyh mi?
İnanç ve inanmak her insanoğlunun yaratılış kodlarında var olan birşey. İstisnasız her insan inanır çünkü inkâr üzere değil, inanmak ve teslim olmak üzere yaratılmıştır her insan.. İnanmak fıtrattandır, inanmamak bir nevi hastalık. Klinik psikolojide dahi durum böyle kabul edilir. Hatta inançsızlığın gizli saklı mağaralarında bile inandığına isyan
Google'dan, hele ki Eodev'den asla yaş sınırına bakmayın
Size başıma gelen bir olaydan bahsedeyim. Youtube'da bi kitap gördüm, sonra gittim yaş sınırına baktım. 12-13 diyordu. Bende anneme aldırdım. Annemde kitabı bilmiyordu. Ben okumaya başladığım gün bıraktım çünkü aman Allah'ım 12-13 yaş dedikleri kitaptaki anlatım şekli aşırı kötüydü. Yani ben ilk sayfalarda bıraktım, sonrasında olumsuz öğeler içerdiğini düşündüm çünkü. 210 lira boşuna vermişiz. Neyse, sadece bir kitapta olsaydı bu sorun yok ama gençlik kitaplarının neredeyse hepsine 12-13 yaş diyorlar. Halbuki liseye gidenlerin belki okuyabileceği kitaplar. Tamam, anlamak zor değil ama konuları, olumsuz öğeleri de ele alarak yaş sınırını koymak lazım. Ve maalesef Google veya Eodev gibi yerlerde bunları umursamayan insanlar olduğu için, eğer bir kitabı okumak istiyorsanız okuyan birine sorun daha iyi. Diyelim ki okuyan bulamadınız, online platformlardan sorun, ama tek kişinin cevabıyla karar vermeyin. En az 3-4 kişi cevap vermiş olsun. Diyeceklerim bu kadar, umarım faydalı olmuştur. İyi günler/akşamlar/geceler.
Reklam
hüznü bir çiçek gibi gömleğinin cebinde taşıyan insanlardık. âmâ oluverirdik birinin utancını görünce, utancı katlanmasın diye. çiçeğe selam verirdik sessizce. sessizce idi çünkü deli zannederlerdi. gök pembeye çalınca büyürdü gözümüzün bebekleri, koşardı hatta hayran hayran; sırıtırdık fütursuzca. yaşama kafa tutarken yara alırdık. yetmezdi gücümüz. çünkü hassastı kalbimiz herkesten çok. kırılgandı.. incindiğimiz yerden kopardık. nerede topal köpek görsek yüreğimiz sancırdı acıdan. kimsenin dinlemediği kişiyi dinleyendik biz.. ama dinlemediğiydik kimsenin. biz ölüme şiirler yazardık. yaşam kaldırmazdı çünkü. zordu, sevimsizdi, ağırdı bünyemize. insanlar kötüydü çünkü. kalpleri karaydı. mücadele ederdik değmesin diye kalbimize. kirlenmesin diye.. yorulurduk.. herkesten çok.. yaşardık.. herkesten az..
sö
-DECCAL-
_İnsan kendi karakterine bakarak Tanrı'yı yaratmıştır. Üstün gördüğü özellikleri Tanrı'da görmek hoşuna gider. İğrenç özelliklerini de Şeytan'a yüklemiştir. _Bir tanrıbilimcinin, dincinin doğru diye duyduğu, yanlış olmak zorundadır: bu bir doğruluk ölçütü neredeyse. Savaş açtığım bu tanrıbilimci içgüdüsüdür: her yerde buldum onun
Birkaç gün önce metroya bindim ve çantamdaki üç kitaptan birini aldım. Metrodan indim ve otobüse bindim. Otobüsten indiğimde bitmişti kitap. Biten elbette kitabın sayfalarıydı, rüzgarı hala devam ediyor içimde. Kitap okurken "bir yolcu değil bir kâşifti" mealinde bir cümle ile karşılaştığımda istemsiz gülümsedim. Bu sıralar öyleydim çünkü. Bir yolum yok ama yolcuyum, yolun sonuna değil gözümün gördüğüne gidiyorum. Yolcu değil, kâşifim yani. Raflardan rastgele seçilen kitapları çantaya almanın, eve geldikten sonra o kitapları teker teker çıkarmanın, hangisinden başlayacağını tercih etmenin tatlı heyecanları... Son iki ayda kaç kitap okudum bilmiyorum. Ne kitapların ismi kaldı, ne yazarlarının... Bir keşif okuyuşuyla geçtim kitaplardan, okudum, okudum, okudum... "Okudum"lar arasındaki her virgül bir "kaçış"ın vurgusu. Cemil Meriç'in saf-dilâne ve sehl-i mümteni cümlesi ise "İnsanlar kötüydü, kitaplara sığındım." Sonsuz ve sırasız cümleler... Nevmekân Sahil'in korkutucu raflarında milyarlarca satırın varlığı tedirgin ediyor beni. Bu sıralar gözümün görebileceği yükseklikteki Selimiye raflarına bakıyorum. Yazılı her cümle gerçekten yazılmalı mıydı? Kendini tekrar eden sorular ne kadar yoruyor insanı... Akıcı bir metnin ritmine uymak gibisi yok... Bir de güneş vuracak sayfalara...
Öldüğüm zaman arkamdan ağlansın veya ah ne iyi bir kızdı ya da tam tersi şöyle kötüydü falan denilmesini istemem. Şu an yaşarken yüzüme söylenmeyenlerin arkamdan söylenmesi o kadar kırıcı ve abes ki. Büyük bir yalanla yaşamış oluyorsun. Ve insanlar bunları söyleyemeyecek kadar aciz veya korkaktırlar. Yine insanlar olarak yaptığımız hatalardan
147 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.