400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Geç okuduğunuz için pişman olur musunuz bazı kitapları? İşte tam da o duruma düştüm Mihmandar'ı okuyunca... Hem de öyle böyle değil tam anlamıyla. Esas adı Hâlid. Hâlid bin Zeyd (Zeyd'in oğlu) yani bildiğimiz adıyla Eyûb Sultan, Ebu Eyyub (Eyyub'un babası). Peygamberimizi evinde 7 ay boyunca misafir eden, 82 yasinda istanbul kusatmasında Şehadete kavuşan o muhterem insan. Tanıdığımı düşündüğüm Eyüp Sultan'ı bana bu eseri ile gerçekten tanıştıran İskender Pala ya ise sonsuz teşekkürler. Eyup Sultan yani Ebu Eyyüb'un kabrinin olduğu yerin her zaman özel bir yeri vardı gönlümde ama bu, daha da bir anlam kazandı Mihmandar ile; Ve bir sonra ki ziyaret çok daha anlamlı çok daha güzel olacak bununla birlikte. Ve Humeyd bin Bekir yani Hamedcik; Olayları yer yer onunda dilinden dinlediğimiz... Istanbul'u ilk kez kuşatmış olan o kutlu ordunun için de yer alan , Ebu Eyyub'tan bir hadis öğrenebilmek için etrafında pervane olan onun şehadeti ile birlikte hadisleri de 40'a tamamlayan genç sefer arkadaşı. Şehit olarak yattığı yer, Toklu dede türbesi de artık ziyaret edilecek yerler arasında. Tarihi olaylarla birlikte müthiş bir kurgu ve çoklu anlatıcı tekniği ile yazılmış olan, herkesin okuyabileceği Mihmandar, kesinlikle kaçırılmaması gereken eserler arasında.
Mihmandar
Mihmandarİskender Pala · Kapı Yayınları · 202011,7bin okunma
Beni incitmeyin çünkü ben yaşamaya mecburum Çünkü ben çareyi ne bir şarap kadehinde Ne de bir ilaç kutusunda bulabilirim Çünkü ben insanların anılarında zamanı geldiğinde unutulacak bir yaraya dönüşmek istemem Ben yaşamaya mecburum çünkü Sırtımda koca bir yük var ben varım yani Yaşamaya mecburum yani bir sevgi var beni ayakta tutan benimde ayak tutmam gereken Bir neşe var çünkü içimde gülümsemek isterim hep yaşamam gerek Beni incitmeyin diyorum ruhum hassas benim diyorum Yani diyorumki beni incitmeyin sığınacak limanım yok yani ne bir çatı katım var ne de ruhumu dinlendirecek bir limanımişte ama yaşama ya da öyle mecburum
Reklam
Ama bazen öyle anlar olur ki hiç bir şeyin değeri kalmaz. Bu duyguyu herkes bilir.
İnsanın, olanak varsa karısı, çocuğu, parası ve hele sağlığı olma- 1ı, ama mutluluğunu yalnız bunlara bağlamamalı. Kendimize dükkânın arkasında, yalnız bizim için bağımsız bir köşe ayırıp orada gerçek öz- gürlüğümüzü, kendi sultanlığımızı kurmalıyız. Orada, yabancı hiçbir konuğa yer vermeksizin kendi kendimizle her gün baş başa verip dert- leşmeliyiz; karımız, çocuğumuz, servetimiz, adamlarımız yokmuş gibi konuşup gülmeliyiz. Öyle ki, hepsini yitirmek felaketine uğrayınca on- larsız yaşamak bizim için yeni bir şey olmasın. Kendi içine çevrilebilen bir ruhumuz var; kendi kendine yoldaş olabilir; kendi kendisiyle, çekiş dövüş, alışveriş edebilir. Yalnız kalınca sıkılır, ne yapacağımızı bilmez oluruz diye korkmamalıyız. In solis sis tibi turba locis. / Issız yerlerde kendin için bir evren ol
Sayfa 83 - Nilüfer
SAF, SAHİCİ ve SOM FİKİR KEYFİYETLİSİ...
- "Evet; gûya fikir muhiti diye bilinen (Bab-ı Âli) mekândan üflenen hava bu... Sanki kanalizasyon borusundan geliyor... Saf, sahici ve som fikir keyfiyetlisi, alanı vereninden memnun böyle bir pazarda, tabiî ki alınamaz pahalılıkta kalıyor!.. O ne yapacak ve ne yapmalı? Kendi dolduracağı mekânı açacak ve bizzat fikir isteklisini istetecek; yetiştirecek, yontacak, şekillendirecek... Belki leş kargasının süt beyaz bir güvercine dönmesini ummaktadır ama, öyle..."
Sayfa 73 - 4.Levha, Hâdiselerin Mantığı -Leylâ ile Âdem- İBDA YayınlarıKitabı okudu
İbn Abdirabbih nakleder: Muaviye öldüğünde oğlu Yezid şöyle konuştu: "Dilediğini yapan, mülkü dilediğine veren, dilediğinden çekip alan, dilediğini zelil eden, dilediğini aziz eden Allah'a hamdolsun!" (el-'Ikdu'l-Ferid IV, 153) Şu sözleri duyarın "Bu ne derin teslimiyet yahu!" diyesi geliyor, ama işin hakikatinin hiç de öyle olmadığı ortada.
Reklam
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
130 syf.
·
Puan vermedi
·
17 saatte okudu
Merhaba dostlarım.. Dün gece Storytel’de gezinirken karşılaştım kitapla.. kapak fotoğrafı, kulağıma “beni oku” diye fısıldadı.. Kitabımız da 14 kısa öykü var. Öykülerin içinde bir çok mana.. en sevdiğim öyküler, “Peri”, “Kısa Hayatların Hikayeleri” ve “Gizli Anlaşma” oldu. Öykülerin içeriklerine dair çok fazla detay vermek istemem okuyun ve kendiniz görün isterim ama şunu belirtmeliyim ki , kitabı okurken bir çok duyguyu aynı anda hissettim ve en güzel etkisi kitap beni dinlendirdi. Hani bazı kitaplar okurken insanı yorar ya, üzerinizde bir yükle kapatırsınız kapağı.. bu öykü kitabını okurken hissettiklerinizin huzuruyla veda ediyorsunuz kitaba. “Peri” yi okurken, Sürmeli’den (babaannem) eski zaman masalı dinliyor gibi hissettim.. bazı cümleler tekerleme vari, bazı kelimeler yeni anlamlarıyla karşıladı beni.. “Kısa Hayatların Hikayeleri” ni okurken, kocaman bir “ah” geçti içimden.. kadın cinayetlerine değinen bir öyküydü.. “Gizli Anlaşma” yı okurken, anne olmayı düşündüm, ne yaman bir yük.. Çocuk olmayı düşündüm, büyümek istemedim sonra.. Not: Söyler misiniz Abuzettin Efendi ? O pencerede ne var, sırrınıza mahzar olmayı dilerdim.. BÜŞRA TOPUZ, senin nezdinde dünyaya haykırıyorum.. “öyle kırgınım ki ses etmeyişinize” Tavşancık, sana rastladığım için mutluyum.. köstebeklerden, tabutçu farelerden, kötü babalardan seni korumak isterdim..
Yerini Yadırgayanlar
Yerini YadırgayanlarCihan Çakan · Notos Kitap · 20237 okunma
"Eh hepimiz hayatımızı kazanmak zorundayız." "Öyle," dedi Tom. "Ama keşke başkasının hakkını almadan kazanmanın bir yolunu bulsaydın."
Sayfa 230Kitabı okudu
424 syf.
·
Puan vermedi
Adam bir türlü anlamıyordu. Beyin üzerine onlarca kitap ve araştırma okumuştu. Bu konuda kendisini önemli bir şekilde geliştirmişti ama gene de anlamıyordu. Nasıl olur da bir başka insanı bu kadar net içinde hissedebilirdi ki. Onu gördüğü her an, sahip olduğunu sandığı bütün organlarının aslında ne kadar bağımsız ve başına buyruk olduklarını bir kez daha algılıyordu. Yıllardır beraber yaşadığı kalbi artık başkası için atıyordu, beyni desen çoktan olay yerini terk etmişti. Kendi hücreleri bile dinlemiyordu adamı. Bir insanın hücresi neden bir başkası için kendi vücuduna ihanet ederdi ki... Ama adam bir şeyden çok emindi. Tüm hücrelerinin kendisini terk edeceğini de bilse, onu gördüğü tek bir anı bile dünyada hiçbir şeye değişmezdi. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "Hayat öyle bir sinir ağı ki kimlerle sinaps yapacağını asla kestiremezsin..."
Pia Mater
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914,4bin okunma
Reklam
" Aşk geldiğinde de onu gelişigüzel yaşamalısın, ayrılık geldiğinde de. Olduğu gibi. Direnmemelisin. Doğrusu bu. Ama doğrusunu yapmak öyle zor ki."
Sayfa 37
İnsanlar gülmeye, kahkahalar atmaya hazırdılar hep. Abdullah Bey'in kaba şakalarına, şef yardımcısının beylik öykülerine kolayca gülerlerdi. Hem insanlar güldükleri kadar çok ağlamıyorlardı öyle. Ama yeterli miydi bu? Gülmek, kahkahalar atmak, gözlerinin yaşını silip ağrıyan kasıklarını tutmak... Sonra hepsini unutmak. Neye yarardı? Ama sevinç başkaydı. Gösterişsiz, kendi halinde, gene de derin, anlamlı bir duyguydu sevinç. Bir dost yüzü gibi gelir yerleşirdi insanın yüreğine.
Sayfa 72 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
272 syf.
6/10 puan verdi
Dinler Tarihi 101 İncelemesi
Bu sene içinde okumayı planladığım birtakım kitaplara hazırlık olması amacıyla okuduğum bir kitaptı
Dinler Tarihi 101
Dinler Tarihi 101
. Ancak benim için büyük bir hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Zira kitabın adı ile alakalı olarak dinler tarihi ile alakalı çok bir bilgi yok. Dini ritüeller, inanışlar, normlar ön plana alınmış. Bir paça hangi dinin nasıl doğduğundan
Dinler Tarihi 101
Dinler Tarihi 101Peter Archer · Say Yayınları · 2018872 okunma
312 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
7/10
Titiz ve farklı olduğu için çalıştığı otelde kabul görmekte zorluk çeken üstüne cinayetle suçlanan hizmetçi Molly Gray'in ağzından dinliyoruz hikayesini. Her şey hizmetçi Molly'nin temizlemek için girdiği süitte ünlü bir adam olan Charles Black'i ölü bulmasıyla başlıyor. Kitapta Molly'nin üstün nitelikli kişilik ve davranış okuma becerilerine, detaycı zekâsına hayran kalacaksınız. Ayrıca verilen bazı detaylara dikkat edin. Gereksiz gibi görünüyordu ama öyle olmadığını anlayacaksınız. Katili buldum:)) bakalım sizler de doğru tahmin edebilecek misiniz? Kitap, polisiye olarak oldukça hafif. Herkes okuyabilir ama yine de +18 ler okusun öncelikle. Okuduğum en masum polisiyelerden diyebilirim. Yavaş aktı ama Molly'nin anlatımı ve değişen olaylar okuyucuyu okuması için teşvik ediyor bu bakımdan kitabın farklı ve başarılı bir aurası olduğunu söyleyebilirim. Hareketli bir kitap değil. Yine de şans vermenizi tavsiye ederim. İçinde çok güzel mesajlar bulunuyor. Kitapla kalın sağlıcakla kalın. ✼✦❋✦❋
Hizmetçi
HizmetçiNita Prose · Epsilon Yayınları · 0238 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.