içimde bir ceset kaldı. İÇİMDE BİR CESET KALDI. İÇİMDE. BİR. CESET. BANA SADECE BİR CESET KALDI. her yere sürüklediğim bir ceset. ölü bir ceset. hâlâ benimle olan bir ceset. BANA BİR CESET KALDI. ruhu yok. İÇİMDE RUHSUZ BİR CESET KALDI. bomboş bir ağırlık sadece. BOMBOŞ. ANLAMSIZ. BİR CESET. nolur bir ceset taşımanın ne anlama geldiğini anlayın. çünkü İÇİMDE BİR CESET KALDI. bunun ne demek olduğunu biliyor musunuz. siz bunun ne demek olduğunu. bunun ne kadar yorduğunu. bundan kurtulmanın imkansız olduğunu. SİZ BUNUN NE KADAR ACITTIĞINI. NE KADAR AĞLATTIĞINI. ne kadar. ama ne kadar çaresiz bıraktığını biliyor musunuz. ÇOK AĞIR. çok KÖTÜ KOKUYOR. ÇOK büyük bir ceset kaldı içimde. boyumdan büyük. kambur bir oyuk. var olan bir yokluk hikayesi bu. içimde ceset kaldı.
Kayıp galaksi her gün daha fazla solgunlaşıyordu. Eskisi gibi ışık saçmıyor tükendiğini hissediyordu. Diğer galaksilerin umurunda olmadığını düşünüyordu. Kendini suçluyordu. Daha iyi olsaydı galaksiler onunla zaman geçirirdi. Oysa o sadece kayıptı. Ruhu kayıptı onun. İçindeki boşluktaydı. İlgi istiyordu. İçindeki küçük yıldızlar gelebilecek sevgi bile onu mutlu ediyordu ama son zamanlar içine çekilmişti. Tüm gün uykusu geldiği için gezegenlerin dengesi bozulmuştu. İçindeki yaşam yavaş yavaş ölüyordu. Kendisi yok olamıyordu. Gitmek istiyordu. Evrenden uzaklara.. Galaksilerden, yıldızlardan, gezegenlerden uzaklara... Deniyordu ama gidemiyordu. Galaksi dayanamayıp ağlamaya başladığında etrafındaki toz bulutu daha hızlı dönmeye başladı. Gezegenler, yıldızlar, insanlar ağlayarak sakinleşmesini söylüyor ama galaksi bunu başaramıyordu. Herkes için içine atmaya çalışırken yanlışlıkla dışa çıkmıştı hepsi. Gereksizdi. Her tarafa mutsuzluk getiriyordu sadece. Kara deliğe haps olmak isterken yanındaki uçsuz bucaksız deliğe baktı. Büyüktü. Ama galaksi kadar değil. Buna rağmen galaksi yakınlaşsa, yok olurdu. İzlediği kara deliği... Kalbi feryat ederken baktı patlamış yıldıza...
Reklam
Eski bir insan olmak istedim hep, istiyorum da hâlâ. Lakin böyle ingiliz eskisi değil, modern antika falan öyle de değil, bizatihi bizim eskimizden. Eski bir insan işte. Ne varsa eski, nesi varsa eski. Ruhuyla, kıyafetiyle, inancıyla, teslimiyetiyle, sabrıyla, zerafetiyle, kelâmıyla, sükûtuyla eski bir insan. Naftalin kokulu bir ömür geçirmek
Her Mevsim Bayram
Bayram ve bahar arasında yakın bir benzerlik kurardım hep,bayram insanın baharıydı sanki. Bayramlıklarını giymiş süslenmiş çocuklar gibi ağaçlar ve topraklarda baharda çiçeklerle süslenir, bizim ruhumuz yenilenir yeşillenir,ağaçların ise yaprakları. Bahar bir hazırlık süreci bir geçiş dönemidir. Ağaçların meyve vermesi,tabiatın verimli hale
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey... Ruhu şâd olsun!..
"Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun adalet." 10 Nisan 1919'da idam edilen milli şehidimiz Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'in son sözleri olmuştu. Vahdettin'in onayıyla idam edilen Kemal Bey'in geride kalan çocuklarına Atatürk'ün nasıl sahip çıktığını
Ay tutulur Güneş doğmaz Deniz'in içinde susayınca içilecek bir damla su olmaz Birini seversin ama yanında olmaz sonra özlersin için için yanar Ay tutulur Güneş doğmaz Şu hayat yârsız olmaz Yâri olmayanın yarası olur Hayat durur gün olur Kalp durur insan ölür Dünya dönüyor ama tadı yok Seven oluyor ama gerçek aşk yok Filim oynuyor beğenen yok Kalp durur, kalpte sevgi yok İnsan ölüyor ama kefensiz Mezarı başında gözler gözlerden kaçar İnsan menfaati için koşar Durdum baktım yüzüne Ne gülüyor ne de ağlıyor Kendini kaybetmiş ruhu ölüyor Karanlık çökmüş yüzüne Nefes alamıyor yine Dur bak yüzüme...
Reklam
Hep düşünürdüm "Bu İstanbul'a psikolog ordusu girse sağ çıkmaz" diye ama İBB'nin halk psikolojisi için açtığı tedavi merkezleri varmış. Ücretli mi ücretsiz mi bilmem. Allah gecinden versin âmin. Benim psikolojim bozuk olsa hazır belediyenin de böyle hizmeti varken arardım gelsinler beni alsınlar tedavi etsinler. Gerekirse yatışımı versinler başım gözüm üste. Bu İstanbullunun illet bir kendini beğenmişliği, yanlışını kabul etmeme, kıçından donu alınsa ruhu duymamazlığı var. Bu İstanbulluyu ben bile dolandırabilirim ama gerçeklik algısı yok kimsenin. Devlet, belediye daha ne yapsın.
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
05.04.2024
Ben deli bir kadın severim, ruhu özgürlüğe hasret, içindeki fırtınaları kollarında taşıyan bir kadın. Gözlerinde yanan ateşin asla sönmeyeceği bir kadın. Kalbindeki vahşi ritmi duyabilmek için kendi yolunu izleyen hiç kimsenin kısıtlamalarına boyun eğmeyen bir kadındır o. Saçları rüzgarda dans ettiğinde, onun özgürlüğü gökyüzüne doğru uzanır,
Umut insanı yaşatır Yoksa hayatın yaşanacak bir tarafı yok Hayat seni köle yapar Kölenin ruhu ölmüştür Eğer umut yoksa ruhlar ölür Ama umudun varsa ölümsüz olur ruhlar aşk gibi...
Reklam
Çünkü... ...aşk... ...umuttur.
Hocam ne zaman bitecek bu zulüm? Arkadaşlarımız alıp... ...sutsuz yere karakola götürüyorlar.. Nedir yani? Babalarımızın yaşadıklarını bizlerdemi yaşayacağız. Duygusal öfke… Sahibine ne kazandırır? Düşmanına ne kazandırır? Sizin için babanız öldün mü? Benim bir kez öldüm..Kör oldum.. Bu şiirin sahibi Cemal Süreya..Dersimlidir.. Sürgün hayatı 7
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.