Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
-Bu kervan nereye gidiyor? - Gelişmeye ve değişmeye muhtaç olan bu kâinat her zaman yürümeye mahkûm bu kervan, hayalin bile kavramaktan âciz kaldığı eşsiz bir sırra, ilâhî güzelliğin nuruna doğru akıp gitmektedir.
-Demek ki ârif olmayana tarif bir işe yaramıyor.
Reklam
Filibeli Ahmet Hilmi'nin A'mâk-ı Hayal -Hayalin Derinlikleri - adlı eseri önceden iyi planlanmış, üzerinde çok düşünülmüş, sağlam felsefi temel üzerine oturtulmuş bir romandır. İki cilt olarak planlanan ve şaheser sıfatına layık denilebilecek bu kitap bir bina olarak düşünülürse, Doğu ve Batı felsefesi, tasavvuf, mitoloji, dinler tarihi, masal unsurları, bilimkurgu, divan ve halk şiiri bu görkemli binanın taşıyıcı sütunları yerine geçer.
...insanların gözü, gerçekleri görme hususunda ancak bir arpacık soğanı kadar değer taşır, dedi.
Her zerrenin, ilâhî kudretini hayranlıkla tesbih ettiği sen! Hakikatini tamamen ihtiva eden ilminle seni bilemedik. Ey bilinen!
Reklam
Yerküre dediğimiz bu geçici ikametgahı derin bir hüzne kapılmadan seyretmek acaba mümkün mü?
Ben küfür ile iman­dan, ikrar ile inkardan, tasdik ile kuşkudan meydana gelmiş bir şey olmuştum. Kalben inkar ettiğimi aklen tasdik eder , aklen reddettiğimi kalben kabul ederdim.
Bu imtihan dünyasından nur olarak ayrılın ki nurlar âlemi ebedi karargâhınız olsun.
...bu hareket benim için ise ben hiçim. Bana göre hürmet de hakaret de birdir. Senin için ise kalbindeki muhabbet yeter de artar bile.
Reklam
Kâmil kimseler bu dünyanın zevkine, sefasına aldanmadılar. Çünkü bu dünyanın bir gölge, boş bir heves, bir oyun ve bir hayal olduğunu bildiler. Tıpkı rüya gibi bu âlemin eğlencesi de aldatıcıdır kim aşkın eteğine sarılırsa Allah'a kavuşmaya yaklaşır.
Yüz bin senelik ömrü neşe içinde geçirsen de aslında hepsi bir "an"dan ibarettir. Bu dünya bahçesi ne güle ne de bülbüle sonsuza dek mekân oldu.
sanki milyonlarca asırlık mesafede oldukları tasavvur edilen boyutlardaki mekânları gezip gördüğüm halde hep aynı noktada duruyordum.
İnsanın bu dünyada yalnızca iki arzusu, iki amacı vardır. Gerisi yalandır. Bunlardan biri kibir, diğeri de şehvettir. Bu iki amaca insanı yönelten ise benlik duygusudur.
Hafızı dinleyenlerin yüzde doksanı, okunan şeyin doğrusu benim okuduğum mu, yoksa hafızın okuduğu mu olduğunu fark etmekten acizdir. Bir adam bunlara tecvitle her ne okursa Kur'an sanırlar. Yalnız ve yalnız başlarını sallarlar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.