~ Niyet... Duyguların besmelesi. Toprağı elmas eden sır. Amel-i insanın kimyası. Cevher-i amel. ~
Sayfa 13
Niyet
Alimler demişlerdir ki: Önce niyet etmeyi öğreniniz sorna amel ediniz. Ebû Hüreyre râdıyallahu buyuruyor ki: kıyâmet günü insanlar niyetlerine göre Haşr olunurlar. Hasan-ı Basri Rahmetullahi aleyh buyuruyor ki: sonsuz cennet bu birkaç günlük amelle değil, sonsuz iyi niyetletle elde edilir.
Sayfa 660Kitabı okudu
Reklam
Hizmet için yola çıkan kimsede şu niyet ve ahlakların bulunması gerekmektedir: 1- Allah rızası için yola çıkmak. 2- Başındaki imama ve başkana itaat etmek. 3- Sevdiği malından Allah rızası için kardeşlerine infak ve ikram etmek. 4- Beraber olduğu arkadaşlarıyla iyi geçinmek, onlara yumuşak davranmak. 5- Fitne ve fesattan çekinmek. Hak yolu, kardeşini kusuruyla birlikte sevme yoludur. Bu yol, vermeyene verme, gelmeyene gitme yoludur. Bu yol, canla başla hizmet edip sonunda kendi kusuruna istiğfar etme yoludur. Abdurrahman-ı Tâhî (k.s.) şöyle buyurur: “Nisbet (manevî feyiz ve yardım) hizmete göredir. Hizmetteki ilahî rahmet hiçbir şeyde yoktur. Nakşibendî tarikatında rahmeti sağlayacak her türlü amel ve hizmet vardır. İbadet için evine kapanıp halkın hizmetinden kaçan kimse, pek çok hayırdan mahrum kalır. Sadece zikirle yetinmek olmaz. Mal ve can ile Allah yolunda cihat ve gayret etmek gerekir.”
Sadaka-i Fıtır
Maddî darlık endişesinden ve husûsiyle de günlük nafakasını temin edememek sıkıntısından uzak olmak, bir insan için sevinç ve sürur sebebidir. Dinimiz, bu cihetin de çaresini temin etmiş, Ramazân-ı şerîf bayramı gününde fakir Müslümanların sevindirilmesi için onlara sadaka-i fıtır verilmesini vacip kılmıştır. Fitre, mâlî bir ibadettir. Ödenmedikçe, zimmette ömür boyu borç olarak kalır. Zekâtta olduğu gibi, fitrede de niyet lâzımdır. Niyetsiz olmaz. Sadaka-i fıtrın, bütün hükümleri, zekât gibidir. Ancak mal zâyi olursa zekât düşer, lâkin sadaka-i fıtır düşmez. Fitrenin verileceği yerler, zekâtta olduğu gibidir. Yani zekât kimlere verilirse, fitre de onlara verilir. Husûsiyle talebe-i ulûma (dünya ve âhiret saadetini temin eden dînî ilimleri tahsil edenlere), zâhid, takvalı ve sâlih olan kimselere verilmesi evlâdır. İlmiyle amel edenlere verilmesi ise tamamından daha faziletlidir. Bayramdan önce verilen bir sadaka-i fıtır, hem tutulan orucun noksanlarını tamamlayacak hem de fakir bir Müslümanın hiç olmazsa bir günlük nafakasını temin etmiş olacaktır.
8. Vasiyet
Ayağın faydası şudur ki, onunla mescide gider, Kâbe'ye, âlimlere, mürşid kapısına, sıla-i rahime, gazâya gider. Topal ve ayaksız olana din emrinde harac yani zorluk yoktur. Gazâya, cuma namazına, cemaate gitmese mazurdur, sevabı niyete göredir. Ama niyet ve amel ikisi birbirine yakın olmak en kuvvetlidir.
SEKİZİNCİ NOTA: Ey sa'y ve ameldeki lezzet ve saadeti bilmeyen tenbel insan! Bil ki: Cenab-ı Hak, kemal-i kereminden, hizmetin mükâfatını, hizmet içinde dercetmiştir. Amelin ücretini, nefs-i amel içine koymuştur. İşte bu sır içindir ki, mevcudat hattâ bir nokta-i nazarda camidat dahi, evamir-i tekviniye tabir edilen hususî
Reklam
315 öğeden 291 ile 300 arasındakiler gösteriliyor.