Otel odasına yeterince uzun bakarsanız otel odası da size bakmaya başlar. Çok fazla bakıyorum otel odasına. Her yerine bakıyorum. Televizyonu ayarlayamadılar. Ayarlamaya gelen çocuk kumandayla kanalları gezdi, sonra kanal ayarlamayı bulmaya çalışırken renk ayarlarına girdi, oradan kendini çıkarmaya çalışırken otomatik kapanma menüsüne girdi. Yarım saate ayarladı televizyonu. Yarım saat sonra kapanacak televizyon. Dedim “ben kanal ayarlarına girdim sen gelmeden önce, bütünüyle aradım kanalları çıkmadı hiçbir şey". “Ben Hikmet Abi'yi çağırayım o zaman" dedi gitti çocuk. Kanal D için sağ kolumu veririm şu an. Hikmet gelsin. İlk doğan erkek çocuğumu veririm. Başıma işler geldi, otele gecenin birinde giriş yaptım, yanımda ne okumaya bir şey var ne de bir cep telefonu. Çantamda kot pantolonlar var, penye var, ön gözünde yarım poğaça gizli.Hikmet Abi bir süre kumandayı elinde yoğurdu, televizyonun arkasına baktı. Onu güzel düşündü gerçi. Oradaki çocuğun neden Hikmet Abi'yi çağırdığını anladım. Hikmet Abi kutunun dışında düşünmeyi başaran, problem çözerken kalıplara bağlı kalmadan esnek davranabilen bir insan demek ki. Televizyonun arkasına da baktığına göre. Bir şey çıkmadı televizyonun arkasından gerçi, bütün bağlantılar stabil.