Yapı Kredi imzalı mükemmel bir eser. Daha evvel eski baskılardan okumuş bulunduğum ağıtlar ve türküler yanında pek çok halk türküsü ve şiiri de birlikte bu kitapta. Tabi bunlar aslında okurken güzel hatta belirli bir kafiye bulundursa bile aslında çok kötü yazılar. Kitabı kötülemediğimi belirtmek isterim çünkü vermiş oldukları anlam, yazılma
Türkiye'nin istikrarını ve demokrasisini sekteye uğratan müdahalelerdeki iç dinamikleri anlamadan, suçu sadece dışarıda arayan bir yaklaşımın sıkıntılarımızı çözmeyeceği aşikar. Huzuru kaçmadan gerçeğe ulaşan pek fazla toplum yoktur.
Sonunda 3. Kitap.. Ateş Çemberi ilk iki kitaba göre oldukça beni içine çekti, yazar anlatım dilini oldukça geliştirmiş. Kitap gayet akıcıydı fakat 19 günde okumam tamamen benim vaktimin olmaması. Konuya gelecek olursak , kitabın sonu bana derin bir nefes aldırdı çünkü nihayet acaba diğer 'kitapta nolacak , böyle mi bitecekti' demek yerine 'oh be sonunda kurtuldular' dedim. Ruby ve Liam yeniden kavuşmuşken, diğer kitaplarda pasif kalan Zu da aktif hale geliyor. Tabi bi de Liam'ın sırlarla dolu akıl küpü abisi Cole'ü de okuyoruz. Vida ve Chubs tahmin edileceği üzere shiplediğim çiftlerdi bu sefer Chubs'ın zekasıyla ön planda olması daha güzel olmuş. Bahsettiğim herkes ve daha fazlası Clancy'nin annesi Lillian'ın tedavi yöntemine ulaşıp sadece PSİ'li çocukları ve kendilerini değil bir kaç kuşak nesli de kurtarmaya çalışıyorlar. Kitap da dostlarımızdan bazılarını kaybetsek de çoğu soru işareti cevaplarını buluyor. Yine de PSİ hastalığının nedeninin ' bunlar hep ameriganın oyunu' dedirtecek bir şey olması kadar basit çıkması bana acemice geldi. Ve sürekli sıralanan olayları okumak kitabı sıkıcılıktan kurtarıyor. Cesaretine ve gücünün üzerindeki kontrolüne tam anlamıyla kavuşmuş Ruby'nin Liam'a karşı daha nazik davranmasını tercih ederdim. Ve Clancy'nin sonunun farklı olacağını tahmin etmiştim ama yazar merhametli çıktı. Bakalım ajanlık yapmak için tehlikeli sularda yüzen Ruby istediği şeyleri gerçekleştirebildi ve babaannesine kavuştu mu?
Ateş ÇemberiAlexandra Bracken · Parodi Yayınları · 20151,392 okunma
Bunların hepsi komplo, hepisi ameriganın oyunudur, inanmayın, palavra mukabilinde düşünebilirsiniz yersen tabii, aç karnına yiyebilirsiniz, tok karnına yenilmiyor yersen !!!
Koronavirüs’ün 2 yıla kalmaz bir günah çıkarma ritüeli olarak Hollywood filmini izleriz gibime geliyor..Halk deyişiyle söylersek: “bunlar hep ameriganın oyunu”