Biz Aydınlanma çocukları Batı kültürünün seküler olduğunu ve kilise ile devlet ayrılığını desteklediğini düşünmekten hoşlansak da, Batı kültürünün kökleri Hıristiyan-Yahudi geleneğindedir ve bu gelenek hayvanlar hakkındaki düşüncemiz ve hayvanların hukuksal mal statüsü üzerinde derin bir etkiye sahiptir. 3. Bölüm’de gördüğümüz gibi mülkiyet kavramı çok eskidir ve değişik biçimler almıştır, ama bugünkü özel mülkiyet kavramının ve hayvanların özel mülk olduğu görüşünün baş mimarı John Locke’tur. Ayrıca, Locke’un, genel olarak mülkiyet haklarının kökeninde, Tanrı’nın insanlara verdiği mutlak bir hak olduğu varsayılan hayvanları kullanma ve öldürme hakkının bulunduğunu savunduğunu gördük. Locke’un Britanya ve Amerikan hukuku üzerinde muazzam bir etkisi olan özel mülkiyet kuramı ve hayvanların mal olduğu yolundaki görüşü, doğrudan, Tanrı’nın insanları kendi suretinde yarattığını ve bize yeryüzü ve dünyayı paylaştığımız tüm hayvanlar üzerinde “hâkimiyet” tanıdığını anlatan Tekvin Kitabı’na dayanıyordu.