Bir bilseniz bayım...
Şeytanın arzusuna uydum sen gelene kadar
Çünkü aşk geçici sanıyordum
Ya da kurgulanmış bir oyun.
Sonra sen yükseldin şeytan çemberi içinden
Alay ettim çılgıncasına ama sen geldin üstesinden
Ve kırdın zincirimi, çözdün bileklerimi.
-W. B. Yeats
Sayfa 189Kitabı okuyor
"Ve eğer bana böyle bakmaya devam edersen seni öpeceğim, Anne. Sana güvenip güvenmediğimi bilmiyorum. Çoğu zaman kim olduğunu bile bilmiyorum. Ama bana böyle baktığında karşı koyamayacağımı biliyorum."
Sayfa 178Kitabı okuyor
Neden bu üzerime dikilen
Sorgulayıcı gözler?
Ne yapabilirler benden uzak durmaktan başka Eğer ıssız geceyse karşılık veren?
-W. B. Yeats
Sayfa 174Kitabı okuyor
"Herkes birileri için ana karakterdir.
...
Önemsiz karakter yoktur."
Sayfa 34 - Yabancı YayınlarıKitabı okuyor
Kirpikleri koyultsam
Ve parlaklaştırsam gözleri
Ve yapsam dudakları daha kırmızı
Ya da sorsam oldu mu diye
Aynadan aynaya dolanarak.
Beyhude.
Yüzümü arıyorum bir zamanki
Dünya yaratılmadan önceki
-W.B. Yeats
Sayfa 160Kitabı okuyor
Dünyanın dört yanını gezen sen
Çözebilirsin kafamın içindeki soruyu.
En az isteyenler mi alır en fazla
Yoksa en çok isteyenlerin midir çoğu?
-W. B. Yeats
Sayfa 143Kitabı okuyor
Kim söz eder Platon'un çarkından,
Nedir döndüren onu?
Sonsuzluk yitirir önemini,
Akıp gider zaman.
-W.B. Yeats
Sayfa 130Kitabı okuyor
İster aşk olsun ister yalan
Buldum bulunmayı bekleyeni,
Zihnini örten bir maskeydi o,
Ve sonra başladı kalbini attırmaya,
Sakladı gizlenmiş olanı.
-W. B. Yeats
Sayfa 113Kitabı okuyor
Bir gün tan ağarmadan kalkacağız
Ve bulacağız yaşlı tazılarımızı kapının önünde
Ve öğrenince avın başladığını tamamen uyanacağız.
Rastlayacağız koyu kan izine bir kez daha.
-W. B. Yeats
Sayfa 101Kitabı okuyor
"Periler, gelin alın beni bu ruhsuz dünyadan,
Sizinle rüzgârda gezinmek istiyorum,
Düzensiz akıntılarda koşmak
Ve dans etmek dağların tepesinde bir alev gibi."
Sayfa 66Kitabı okuyor
Çekip çıkardım seni sudan
Ve sakladım yatağımda.
Unutulmamış bir geçmişin
Kayıp, terk edilmiş kızı
Aşk, bir yolunu bulup filizlendi o tatlı saplantı
Ve kırdı bir taşın kalbini.
Dönüştü güvensizlik teslimiyete,
Kanın ve kemiğin vakur yeminine.
Ama rüzgârda duyuyorum melodiyi,
Zamanın keşfettiği gezgin ruh,
Feryat ediyor seni geri çekmek için.
Peşinden git diyor bana, boğul yavaş yavaş.
Suya yaklaşma, sevgilim,
Uzak dur kıyıdan ve denizden.
Suyun üzerinde yürüyemezsin, sevgilim;
Göl alır seni benden.
Sayfa 56Kitabı okuyor
Kiliseleri de mezarlıkları ve kitapları sevdiğim sebepten seviyordum. Üçü de insanlığın, zamanın ve hayatın göstergesiydiler.
Sayfa 46Kitabı okuyor
...Bazen eski yaşamına geri dönemezsin. Bazen ölmüş ve gömülmüştür o; sadece yeni bir yaşam kurabilirsin...
...Bir zamanlar güreştikleri, futbol oynadıkları, birlikte büyüyüp olgunlaştıkları liseye tepeden bakan dört beyaz mezar taşı tek sıra halinde yan yana duruyordu...
"Gurur murur kalmadı bende, Ambrose," dedi Bailey.
"Hem de hiç.Ama ya gururumu seçecektim ya da hayatımı.Başka şeçeneğim yoktu. Senin de öyle.Gururundan ödün vermeden öylece oturup kek yaparak hayatını geçirebilir ve bir gün artık kimsenin umursamadığı yaşlı ve şişko biri olabilirsin.Ya da gururunu biraz tevazu ile değiştirip yaşamını geri alabilirsin."