Hayatın muhasebesini yapıp, nelerin eksik kaldığını araştırmanız gereken bir an vardır.
Sayfa 98 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Bunlar çakal mı ? diye bağırdı Gökhan "Ben onları köpek sanmıştım . Aslında bir tür köpek bunlar." dedi Berke Ama dikkat ederseniz tilkiye daha çok benzediklerini görebilirsiniz." Bunlar tehlikeli hayvanlar değil mi?" diye sordu Ebru. "Sürü halindeyken ve geceleri tehlikeli olabilirler." dedi Berke. "Ama şu an evcil bir köpekten farkları yok." "Bunlar yırtıcı hayvanlar." dedi Elanur. "Üstelik galiba leş de yiyorlar." Dediklerin doğru." dedi Berke. "Ama bu yüzden onları öldürmek gerekmiyor. Bu Dünya da onların da bir yeri ve yaşama hakkı var. Üstelik leş yiyerek doğanın temizlenmesine katkıda bulunuyorlar."
Reklam
Nazar, bakma, görme demek Arapçada, yani Yunanca kelimenin çıktığı kökün bire bir karşılığı. Yunanca kelimenin kendisi değil ama kavramı, anlamı Arapçaya geçmiş, daha doğrusu Arapçada kolayca bulmuş dengini: nazaria. Bu kelime theoria'nın bire bir karşılığı. Demek ki, "nazar" kelimesi Arapçada yeniden işlenebilecek bir anlam kanalına açıkmış. Kelimenin bu yönü "nazar"lı Türkçe deyimlerinde de hissedilmiyor mu? Uzayan bir bakış "nazar", sadece bir an için bakıp geçmek değil, "dikkat" gerektiriyor
"Devletin hâkimiyetine Müslümanların itibarı nedendir?" Kur'an'ın vaazlarıyla, nasihatle yok edilemeyen kötülüklerin, fenalıkların ortadan kaldırılabilmesi için devlet denilen kuvvete mutlaka ihtiyaç vardır."
.. onu sevindirmek, onun sizi beklediğini, şimdi fikren sizinle beraber olduğunu, her an yanınızda hissettiğinizi bilmek, hissetmek, yanınızda görmek... Bu mahzuniyete eşsiz bir tat veriyor. Sevilen için çekilen işkencelerdeki bir damla üzüntüyle karışık hoş bir sarhoşluk hâline getiriyor, zaman geçtikçe bir esef kadar tatlılaştırıyordu. syf 76/716
Eğer unutuş için yaratılan kelimelerin bizi her an muaf tuttuğu unutuşa en azından bir defa kendimizi bırakabilseydik unutabilirdik.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.