“Gözlerinizi her kapattığınızda onun gözleriyle tesadüf ettiğiniz bir an vardı kafanızın içinde.”
Sayfa 86 - Panu KitapKitabı okudu
Apollo 11 astronotlari Ay'a seyahat etmeden önceki aylarda ABD'nin batısında Ay' a benzeyen ıssız bir çölde eğitim gördüler. Bu alan pek çok Kızılderili topluluğa ev sahipliği yapıyordu. Bir yerliyle astronotlar arasında geçen bir diyaloğa dair şöyle bir hikaye vardır: Birgün eğitim esnasında astronotlar yaşlı bir Kızılderili ile karşılaşırlar. Adam orada ne yaptıklarını sorar. Astronotlar kısa süre içinde Ay'a yapılacak bir araştırma seyahatinin parçası olduklarını söylerler. Yaşlı adam bunu duyunca bir an sessiz kalır,sonra astronotlarin kendisine bir iyilik yapmasını ister. Astronotlar "Ne istiyorsunuz" diye sorar. Yaşlı adam, "Kabilemdeki insanlar Ay'da kutsal ruhların yaşadığına inanır. Onlara halkımdan önemli bir mesaj iletmenizi isteyecektim." Astronotlar "Mesaj nedir?" diye sorar. Adam kendi dilinde bişeyler mırıldanir ve sonra da astronotlara bunu ezberleyene kadar tekrar etmelerini söyler. Astronotlar "Bu ne demek?" diye sorar. Adam "bunu size söyleyemem. Sadece kabilem ile ay ruhlarının bileceği bir sır," der. Üsse geri döndükten sonra astronotlar uzun uğraşlardan sonra yerel dili konuşabilen birini bulur ve ondan mesajı tecrübe etmelerini isterler. Ezberledikleri şeyi söyleyince çevirmen kahkahalar ile gülmeye başlar. Nihayet sakinleşince, astronotlarin dikkatle ezberledikleri sözlerin "Bu adamların size söylediği hiçbir şeye inanmayın. Topraklarınizi çalmaya geldiler." olduğunu söyler.
Sayfa 283Kitabı okudu
Reklam
İşte bu noktada aklıma soytarılık geldi. Bu, benim insanlara son yakınlaşma çabamdı. İnsanların beni dibine kadar dehşete düşürmesine rağmen onlardan ne yaparsam yapayım kopamıyor gibiydim. Böylelikle, "soytarımla" birlikte insanlarla bir noktada bağ kurmayı başardım Görünürde her zaman gülümsüyor olsam da içeride çaresiz bir mücadeleyle debeleniyordum, bir ipte yürüyordum, ter içindeydim, onları eğlendirdikçe felaket ihtimali her an yaklaşıyordu.
Bir zindana ışıklı kapılar açan Kur'an'dı tek avunuş tek umut tek düşünce ...
Sayfa 110Kitabı okudu
Şu an ne mutluyum ne de mutsuz. Sadece her şey geçip gidiyor.
Sayfa 105 - Sel Yayıncılık
Saat üç. Bir şey yapmak isterseniz, bu saat ya çok geç ya çok erkendir. Öğleden sonra acayip bir an.
Reklam
"Yirmi yaş dolaylarında öyle bir an vardır ki," dedi Bedap. "yaşamının geri kalan kısmı boyunca ya herkes gibi olmayı, ya da farklılıklarını erdeme dönüştürmeyi seçmen gerekir."
Sayfa 215 - Metis EdebiyatKitabı okudu
O bir an, sevmekten öteydi duyguları, aşık oldu gördüğüne.
Onların saçları şiirlere konuyken , senin başörtün Kur'an'da ayet. ~ Elhamdülillah
Sayfa 65 - elvan yayınlarıKitabı okudu
"Önemi yok." Tam tersine, çok önemliydi. Öyle üzgündüm ki, o kadar büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım ki, o an ölmeyi istedim.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.