Ana düşünce: İnsan, nefsinin sınırlarını keşfetmeden, "asla yapmam" dememeli. Zira bu ihtiraslı sözler, bazen ruhunun derinliklerinden gelen "yapabilirim" çığlığı da olabilir. Ve insan gerçeğinden, korkularından, dürtülerinden, en ilkel davranışlarından tutun da etik ve ahlâki değerlere maruz kalarak sınırlandırılan bir dizi davranışa kadar bunlardan kaçamayabilir.
Zweig, bu kitapta bizlere o bilgin psikolog tavrıyla "yargılamayınız" demektedir. "İnsanları seçimleri, yönelimleri, duyguları ve tepkileri yüzünden üstün körü bildiğiniz durumlar karşısında yargılamayınız. Çünkü bir gün siz de yargılanabilirsiniz demektedir. " "Bu sizin en insanî tepkileriniz. Doğru ya da yanlış diye ayrılan davranışlar bizi biz yapan, aynı zincirin halkalarıdır. "Saphiens" lerin henüz sınırlarını ve davranışlarının nedenlerini tam anlamıyla bilmediğimiz gibi bu davranışları da bir bütün olarak görmenin doğal göründüğüne değinir. Doğru, yanlışın varlığı kadar doğrudur. Tıpkı yanlışların da doğrular kadar yanlış olabileceği gibi...
Konuya değinmeyeyim... Bunu Kari' nin yorumuna bırakmak daha doğru olur sanırım.
~~Keyifli okumalar~~
~Kitapla kalın~