ÇEKİLİŞİMİZ SONUÇLANMIŞTIR. KAZANAN ARKADAŞLARI TEBRİK EDERİM. KİTAP SAHİPLERİ EN KISA SÜREDE SİZİNLE İLETİŞİME GEÇECEKTİR... KİTAPLA KALIN.
Öncelikle bu çekilişe bağışladığı kitaplarla, emekleriyle, paylaşımlarıyla katkıda bulunan herkese çok teşekkür ederim. Sizlerin sayenizde çok daha güzellerini birlikte yapacağınıza şüphem yok. Şimdi
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne cellâdın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile.
Dayan rüsva etme beni.
ANADOLU
Gezdiğim yerler de en çok beni etkileyen illeri sırasıyla söyleyeyim mi?
Bir kere kafadan Rize!
İlk gittiğimde "Ben bu hayatı hiç yaşamamışım, boş yaşamışım bu hayatı demiştim"
Rize'nin çamlıhemşine bağlı köylerini ve yaylalarını gezenler varsa, ne demek istediğimi anlar.
Rize'nin bu kadar manyak derecede yeşil ve her
Hava kapalı ve güneş yok, nasıl püfür püfür serin esiyor varya, iliklerime kadar kendime geldim.
O nedir ya, bir aydır yandık kavrulduk.
Sizin oralarda durumlar nasıl?
Edit: Bu aralar yağışlı ve serin yerler: Marmara, tüm Karadeniz ve Ege olarak gözüküyor. İç ve Güneydoğu Anadolu'da ise hala 42 dereceyle rekor kıran iller var.
Allah tafsilatınızı affetsin :)
1918 Kasım'ında, Mondros Mütarekesi imzalandıktan hemen birkaç gün sonra Anadolu'da ulusal direniş hareketi başladı.
Mütareke koşulları gereği, çok kısa bir süre içinde yabancı işgaline uğrayacak kentlerde, ahali bir yandan silaha sarılırken bir yandan da yerel hükümetler kuruyordu.
İstanbul'dan umut kesilmiş, adeta ulusal bir refleksle bir anda ülkenin değişik köşelerinde, birbirinden habersiz kongreler toplanmaya başlamıştı.
Bunlardan ilki Mondros'tan tam beş gün sonra Kars'ta toplandı.
Osmanlı ordusunun bölgeyi boşaltacağı ve Kars'ın İngilizlerce Ermenilere teslim edileceği haberi üzerine bölgenin askeri ve sivil önderleri hızla bir kongre topladılar.
Bir taş binada yapılan ilk toplantıya, Kars çevresindeki sancak ve kazaların temsilcileri de katıldı. Bu kongre, acilen bir geçici hükümet kurdu. "Güneybatı Kafkasya Geçici Ulusal Hükümeti" adını taşıyan bu hükümet, yönetimi Osmanlı hükümetinden resmen devraldı.
Hükümet başkanlığına da Cihangiroğlu İbrahim Bey getirildi.
Kars hükümeti ilk önce sekiz bin kişilik bir askeri kuvvet oluşturmaya ve Osmanlı'dan kalan silah ve cephanelerin halka dağıtılmasına karar verdi. Sınırlarını çizdi, bayrağını açtı ve anayasasını ilan etti. Hedef, anavatanı kurtarmaktı...
Bu, Anadolu toprakları üzerinde kurulmuş ilk meclis hükümeti, bir başka deyişle 1. Cumhuriyet'ti...
... Anadolu, şatafatın ,gösterişin ,reklam ve palavraların hiç geçmediği bir diyardır. Burada umumi ölçüye göre iyi ve geniş yaşayan adamın adı batakçıdır. İddialı kimselere bir geveze nazariyle bakılır ve reklamcıya sadece yalancı denir.
Aziz Nesin'in nükteli bir dille çocukların gözünden yetişkinleri anlattığı
Şimdiki Çocuklar Harika kitabını bir solukta bitirdim.
Kitap, ilkokula giden iki arkadaşın birbiriyle mektuplaşmasını mizahi bir dille anlatıyor. Çocukların gözünden ebeveynler, öğretmenler ve yetişkinler eleştiriliyor. Çocuklara nasihat veren yetişkinlerin aslında bu hareketlerin tersini yaptıkları ve yetişkinlerin çocukların soruları karşısında çaresiz kalışları güldürdüğü kadar düşündürüyor da...
Kitapta geçen;
❝Çocuklara daha iyi bir dünya bırakmak yerine, dünyaya daha iyi çocuklar bıraksanız, sorun kendiliğinden çözülecek aslında.❞
❝Yavrularım, yurtsever olunuz. Yurdunuzu çok, çok seviniz. Yurdunuzu yakından tanıyanız. Büyüyünce Anadolu'yu köy köy dolaşınız. Yoksul yerlerde görev alınız. Bu Cumhuriyet size emanettir.❞
❝Yalnız kendi öz çocuklarımı değil, yalnız Türk çocuklarını değil, Amerikan, Rus, Alman, Ermeni, Çin, Çingene bütün çocukları seviyorum.❞
Bu hümanist sözler için bile okunmayı fazlasıyla hak eden bir eser.
Keyifli okumalar herkese...
Fatih Sultan Mehmed imparatorluğun gerçek kurucusudur. Fatih bildiğimiz temel özellikleriyle klasik Osmanlı idare rejimini kesin biçimde yerleştirmiştir." Başka bir deyimle Anadolu ve Rumeli'yi bir tek ülke halinde birleştirip, mutlak bir otorite altında imparatorluğu örgütleyen Fatih Sultan Mehmed olmuştur.