Anadolu Direnişi
''Kağnı, kamyona karşı zaferi kazandı''.
Sayfa 165 - Kronik Yayınları Ocak 2018Kitabı okudu
"Müslümanlar Dik durun karşınızda leşler var!"
Pazarlıksız Allah ve Resûlü diyenlerin safından, samimiyet ve sadakatin merkezi İbda dünyasından ve onun mimarı Salih Mirzabeyoğlu'ndan 28 Şubat'ın asıl sahiplerini panikleten, durduran, çaresizleştiren ve şaşkınlığa uğratan "Dik durun karşınızda leşler var!" sözü ve 1999'un Müslüman Anadolu'nun kurtuluş yılı olduğu
Reklam
Halkın içinde canını seven ve Moğolların satın aldığı tek tük adamlar vardı. Bu adamlar direnişi kırmak ve savunmayı zaafa uğratmak için herkesin içinde Ahi Evran'a: "Kalenin önüne toplanmış olan Moğol askerlerini saymaya kalksak 10 günümüzü alır. Böylesine kalabalık ve güçlü bir orduya karşı, bir avuç insanla kazanacağımızı mı sanıyorsun? Teslim olursa bizi affederler." dediler. Ahi Evran keskin bakışlarını Moğol ordusunun üzerine çevirdi ve bir süre konuşmadı. Daha sonra adamlara dönerek, gayet kendinden emin bir sesle konuştu. "Haklı olan, Hak dava üzerine mücadele eden, doğru tarafta bulunan insanlar asla kaybetmezler. Ben bunu kazanç veya kayıp savaşı olarak görmüyorum. Biz safımızı belirlemekle zaten kazandık. Ölsek de kalsak da zafer bizimdir! Bizim mücadelemiz canı tende tutma mücadelesi değildir. Bizim mücadelemiz, bir avuç bile olsak, Moğol sürülerinin karşısına çıkılabileceğini göstererek, Anadolu insanına direniş ruhu kazandırma mücadelesidir. Nesillerimizin zalimlerin kölesi değil: onurlu, özgür insanlar olarak yaşayabilmelerinin mücadelesidir. Moğol alçaklarına teslim olmaktan bahsediyorsunuz! Ben onlara teslim olmaktansa bin kez ölümü tercih ederim. Ölüm: zalimin inisiyatifindeki muammadan evladır! Çocuk, yaşlı, kadın demeden tecavüz eden, akıl almaz işkencelere tabi tutan, parçalara ayırarak onları öldüren, şehirleri dümdüz eden vahşi bir topluluk Kayseri halkına insaf edecek öyle mi? Bizim Allah'tan başka hiç kimsenin merhametine ihtiyacımız yok!"
Sayfa 367 - Kayseri'ye saldırmak üzere gelen Moğollar için tarafta değiştiren insanlarla Ahi Evran'ın sohbetinden..Kitabı okudu
Mustafa Kemal Atatürk
TÜRK 1881 - 1938 Aslında oldukça gençken, Harp Akademisi öğrencisiyken mutlakıyete karşı çıkmış, anayasal monarşiyi savunmuştu. Bu amaçla okulda gizli bir gazete çıkardı. Ama yakalandı. Sonra da Suriye'ye sürgün edildi. Genç Mustafa Kemal'in Osmanlıyı modern bir ülke olarak görme kavgası böylece başlamış oldu. Savaşlarda başarılar kazandı. Ama o, sadece başarılı bir komutan değil, başarılı bir politikacı olduğunu da kanıtladı. İstanbul hükümetine karşı direnişi başlatarak tüm Anadolu'yu arkasında topladı. Kurtuluş Savaşı'nın bitmesinin ardından birçok köklü reforma girişti. Saltanata son verdi ve cumhuriyeti kurdu. Amacı, Türkiye'yi çağdaş devletler ligine sokmaktı. 10 Kasım 1938'de, sadece ülkesinin insanlarının değil, uluslararası toplumun da saygısını kazanmış bir devrimci olarak öldü.
Sayfa 15 - DB Dergi
Yaşar Kemal'e
Anadolu'nun topraklarında durmadan akan coşkulu bir çağlayan. Anadolu'nun, Mezopotamya'nın, Akdeniz'in edebi semalarını, hiç sönmeden, sürekli aydınlatan bir yıldız. Yarattığı bu görkemli edebiyat ve roman geleneğiyle hep yaşayacak, romanları, romanların sözcükleri, durmadan, kuşaktan kuşağa, zamandan zamana, akacak bir yazar. Yaratıcı gücü ve enerjisiyle ölümsüzleşen çağından, zamandan sorumlu bir yazar. .... Yaşar kemal ise yaptığı, Anadolu'nun, Çukurova'nın o horgörülen, aşağılanan, insandan sayılmayan insanların direnişi, başkaldırısı, mücadelesidir. ... Kemal, bu bireysel çabasıyla, hayır çaba değil, mücadelesiyle, sözcüğe bir enerji verdi, sözcüğü aktif, yoğun, güzel, etkili ve güçlü hale getirdi. Kemal sözcüğü, Canetti' nin deyimiyle, saygın ve neredeyse kutsal hale getirdi. ... Kemal, şahsi olarak, kendi ülkesinde şunları da yaşadı; mahkeme, yargılama, yasaklama, cezaevi, eşi Thilda başta olmak üzere en yakınlarının tutuklanması, üç askeri cunta, başbakan ve başkanların idamı, Kemal'in çok sevdiği genç insanların darağacına çekilmesi, sürgün. ... Kemal'e göre, edebiyat, edebi dünya ve edebi uğraş, tümüyle bir usta ve çırak ilişkisine bağlıdır. O'na göre herkes, yaşamının bir döneminde bir çıraktır, herkesin bir yada birkaç ustası vardır. Herşey, emekle, çabayla, öğrenilir daha önce var olanın üzerine kurulur. ... Yaşar Kemal; aydınlık ve sevinçle dolu canlı bir kahkaha.
Sayfa 154 - ithaki
Anadolu Direnişi
"Fransızların tabiriyle, 'Kağnı, kamyona karşı zaferi kazandı.'"
Reklam
130 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.