Peyami Safa yine o bilindik sanatsal diliyle çıkıyor karşımıza.Cümlelerindeki müthiş sanatsal üslup,dilinin akıcılığı ve olayların sürükleyiciliği bizi bambaşka diyarlara sürüklüyor..Mütareke yıllarına..Manisa'da Yunan işgali sırasında Manisa'dan kaçıp İstanbul'a hicret eden Mebrure'nin trajedik öyküsü..Mebrure'nin küçük sosyete akrabalarının
Cemal Süreya şiirinin dizeleri arasında, okuru düşüncelere gömen sözcüklere rastlarız. Okyanusun derinliklerinde dolaşan bir dalgıç gibi o gizemli sözcüklerin peşinden sürüklenip gideriz. Şairin o sözcükle neler anlatmak istediğini düşünmeye başladığımızda, kendimizi bir anda şiirin dışında başka tarihlerde, başka coğrafyalarda buluveririz. Cemal
Erol Toy'un okumadığım tek kitabıydı. Konu çok güzel fakat gereksiz uzun. Belli aralıklarla ortaya çıkan kahramanlar ölüp yerine yenileri çıkıyor. Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında Batı Anadolu'daki direnişi ana tema olarak almış ama bu tema kitabın ortasında 300 sayfalık bir bölüme sıkışmış. Bu kitaptan dört ayrı kitap çıkabilir. Okunması kolay ama günümüz diline sadeleştirilirken bence abartılı davranılmış. Örneğin 1919 yılında miladi takvim henüz kabul edilmemisken "29 Mayıs Salı günü" diye bir cümle ile karşılaşıyorsunuz. Normalde eski şekliyle verilip yenisi dip not olarak verilebilirdi.
Toprak AcıkıncaErol Toy · Cumhuriyet Kitapları · 201230 okunma