332 syf.
·
Puan vermedi
Cemal Süreya şiirinin dizeleri arasında, okuru düşüncelere gömen sözcüklere rastlarız. Okyanusun derinliklerinde dolaşan bir dalgıç gibi o gizemli sözcüklerin peşinden sürüklenip gideriz. Şairin o sözcükle neler anlatmak istediğini düşünmeye başladığımızda, kendimizi bir anda şiirin dışında başka tarihlerde, başka coğrafyalarda buluveririz. Cemal
Sevda Sözleri
Sevda SözleriCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 201727,4bin okunma
Andrew Mango, direnişi Doğu Anadolu'da yaygınlaştırmanın milliyetçiler açısından en iyi savaş taktiği olduğuna karar veren Karabekir'den yana tavır koyar. Onun eylemleri, savaş sona erdiği zaman bu olasılığın büyük ölçüde doğru olduğunu göstermiştir. Karabük 1. Kafkas Kolordusu'nu İran'dan çekip Batum şehrinden geçtiği sırada "askeri depolarda Japon sahra topları ve mühimmatı bulup bunları gemiyle Trabzon'a gönderdi." Fakat Mango aynı zamanda büyük resmi de kabul etmektedir: "Mustafa Kemal, Rauf (Orbay), Ali Fuat (Cebesoy), Karabekir ve Refet (Bele), Türk Kurtuluş Savaşı'nın askeri planlamasını yapan ilk kişilerdi." Birbirlerini iyi tanıyorlardı ve savaş sırasında birlikte görev yapmışlardı. Karabekir, Ali Fuat'la akraba, İsmet'le yakın arkadaştı. Yakın bağları göz önüne alındığında, Ali Fuat'ın, Kemal'in planları yanında siyasi ve askeri düşüncesinin oluşmasında pay sahibi olması daha büyük olasılıktır.
Sayfa 173 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Anadolu Direnişi
Fransızların tabiriyle,"Kağnı,kamyona karşı zaferi kazandı."
Sayfa 165 - KronikKitabı okudu
Almanya’ya Türk Dersleri Önemli Bir Medya Olayı Olarak Türk Bağımsızlık Savaşı, 1919-1923 Alman milliyetçiler için I. Dünya Savaşı ve Alman-Osmanlı ittifakı, kıyamet ölçeğinde bir felaketle sonuçlandı -gerçek anlamda bir kıyamet, çünkü zamanın yergi dergilerindeki görseller Almanya’nın üzerinde mahşerin atlıları tasvirleriyle, Almanya’yı
Anadolu topraklarının yıpranmış nesillerinden zahmetler, eziyetlerle koparılan yaşam vesileleri de evlatlarına kısmet olmuyor. Tepebaşı bahçesindeki İtalyan mızıkası hırslı ağzını Anadolu'nun mesai pinarlarına dayamış her taneyi ve her akçeyi yutmaya çalışıyor. Bereketli olan yerlerinde bile açlık, sefalet, ümitsizlikle ağlayan Anadolu'nun bu sükûtu elbette çok sürmez. Her şeyin olduğu gibi tevekkül ve tahammülün de bir haddi vardır. Ve o da bir gün elbet uyanır. İstanbul'un zevke tapan hevesleri için, elinde bulunan her şeyi verme vasitasından başka bir şey olduğunu öğreneceği zaman –ki pek uzak değildir, ona yeni ve direnişi kıran bir saldırma gücü gelecektir. Haklarını ve vazifelerini öğrenmiş olanlarda hasıl olan hiddet kuvveti kırılmaz, kırar. Hakkın en mukaddes silahıyla donatılacak Anadolu, elbet bu gafil ve kibirli başkentin karşısına dikilerek ondan hesap isteyecek ve alacaktır. Bu talep ve alışta göstereceği yüce simasının, evvelkiler gibi adalet talebiyle değil, tehdit kırışıklıklarıyla dolu olacağına şimdiden emin olabiliriz. Fakat gönül ister ki o hesap istenmeden bu hak verilsin. Bugün Tepebaşı'ndaki İtalyan mızıkasını beslemek için kadınlarını ve ihtiyarlarını çalıştıran Anadolu'nun tevekkül ve tahammül elinden ansızın fırlayacak yumruk, Trablusgarp'la Bingazi'nin iniltilerinden müteşekkil nağmelerle safa içinde kendini kaybeden beyinleri patlatmadan evvel bu mağrur ve inatçı hesap kapanmalıdır. Akıl ve basiret bunu icap eder. Akıl ve basiret mi? Heyhat!
Ermenilerin 1918 sonrasında ikinci faaliyet alanını "Kilikya Bölgesi" diye adlandırılan, Adana, Maraş, Antep, gibi şehirleri içine alan bölgedir. Bu bölgede Ermeniler, Fransız emperyalizminin aracı olmuşlardır. Fransa'da 1919 sonuna kadar bu bölgeyi "Ermenistan" diye adlandırmıştır. Georges Picot, Fransa tarafından bölgeye
Sayfa 99
Reklam
187 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.