Ana-Baba ve Çocuk
Fizikteki bileşik kaplar yasası psikolojide de geçerlidir. Bir yönden yapılan baskı bir başka yönde boşalıma neden olur. Önce ikinci sınıf evlat, daha sonra gelin kimlikleri için ezilen kadın, anne olduktan sonra aile içinde giderek güç kazanmaya ve çocukları üzerinde egemenlik kurmaya başlar. O denli ki, bir çok ailede görünürde baba tarafından alınan kararların asıl sahibi annedir, ama durum babanın erkeklik rolüne gölge düşürmeyecek biçimde yönetilir. Kararı anne verir, baba ilan eder. Kararların sonucundan ise baba sorumlu tutulur. Bu yönden değerlendirildiğinde, toplumumuzda aile yapısının biçimsel olarak babaerkil, ama gerçekte üstü kapalı bir anaerkil yapıya sahip olduğu bile söylenebilir.
264 syf.
8/10 puan verdi
Bir kabusa dalmak - R. Ayça Kavraz #kitapyorumu Kitabımız erkek karakterin hödüklük yaptığı için lanetlenip anaerkil bir dünyaya uyanmasiyla başlıyor. Babasının evde gündüz kuşağını izlemesini, annesinin ve ablasının şirkette çalışmasını, onun çalışmasına izin verilmemesini, evden şoför olmadan çıkamamasını, istemediği biriyle zorla evlendirilmek istemesini okuyoruz. Kendi hayatında ise almadığı Bade'ye muhtaç kalıyor bu dünya da. Bade’nin şoförü oluyor evde kalıp temizlik ve yemek yapıyor. Tacize uğruyor, gece geç saatte dışarıda olduğu için suçlu oluyor. Kısacası bizim yaşadığımız her şeyi yaşıyor. Hor görülmemizi, erkek işini yapamayacağımızın düşünülmesini. Yazar her şeyi çok güzel işlemiş. Ben tek kitap olacağını düşündüğüm için bir sona bağlanır diye bekliyordum ama ikinci kitabı da çıkacakmış. Devrim ablasının annesinin Bade’nin neler yaşadığını anladı ama yine de "erkek" olduğu için işleri batırdı. Bu sefer de Bade ona inanmıyor. Bakalım kendi dünyasında onu neler bekliyor.
Bir Kabusa Dalmak
Bir Kabusa DalmakR. Ayça Kavraz · Artemis Yayınları · 2024121 okunma
Reklam
264 syf.
6/10 puan verdi
Kitap, ataerkil bir dünyaya doğmuş bir adam olan Devrim'in bir gün işsiz bıraktığı Bade yüzünden lanetlenerek "anaerkil" bir dünyaya düşmesiyle başlıyor. Erkeklerin dünyasında ona normal gelen her şeyin dengeler değiştiğinde aslında neden olmaması gerektiğini ve kadınların hayatlarını, bu sefer de erkeklerin ezildiği bir dünyada bizzat tecrübe ederek aslında ne kadar zorlaştırdıklarını öğreniyor. Kitabın yazım dili güzeldi, insanın kafasını yoran uzun ve gereksiz sözcükler yoktu. Aksine aktıkça aktı. Eğer biraz daha sağlam kurgulanmış olsaydı on bile verebilirdim ama bence Devrim karakterinde oturmayan bir şeyler vardı. Mesela yansıtılmaya çalışılan çarpık dünya da biraz acemice kurgulanmış gibiydi. Fakat bütün bunlara rağmen okurken gayet keyif veren ve düşündürten, yer yer üzen noktaları olması çok hoşuma gitti. Ayrıca her yaştan insana da uyuyor. İçinde olumsuz örnek oluşturabilecek ya da rahatsız edici bir nokta ben gözlemlemedim. Bunu 13 ya da 14 yaşımda özellikle okumayı da çok isterdim. O zaman düşünce yapıma katkı sağlamış bir kitap olabilirdi.
Bir Kabusa Dalmak
Bir Kabusa DalmakR. Ayça Kavraz · Artemis Yayınları · 2024121 okunma
253 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Bir kabusa dalmak, masalsı anlatımı ve içerdiği konusu bakımından hayatım boyunca aradığım kitap olabilir.İçinde aşk unsuruna çok fazla değinilmemiş olsa da okuduğum en iyi komedilerdendi.Daha doğrusu trajik komediydi. Duygu ve düşüncelerime geçmeden kitap nelerden bahsediyor kısaca ona bir değinelim; Ana erkek karakterimiz babasının şirketini
Bir Kabusa Dalmak
Bir Kabusa DalmakR. Ayça Kavraz · Artemis Yayınları · 2024121 okunma
Bir yurttaş, sorumlu yöneticileri sever, sayar ve onları onurlandırır çünkü onlar bilimi, bilgeliği, erdemi, toplum sevdasını ve fedakârlığı yüreklerinde barındırırlar. Yurttaş onlara sanki saygılı bir evlatmışçasına itaat eder, çünkü onlara anaç bir biçimde yaklaşan ataerkil/anaerkil Devlet kendi servet ve mutluluğunu nasıl yaratacağını en iyi yine kendi bilir.
Sayfa 102 - Cogito / YKY YayinlariKitabı okudu
babayı yiyen oğul (Baba Hayvanı)
.... Ne var ki oğullar arasında babanın yerini almak için başlayan mücadele uzlaşmayla sonuçlanmıştır. Uygarlık yolundaki bu ilk adım, içgüdüden ilk vazgeçiş, karşılıklı yükümlülüklerin kabülü yolundaki ilk adımdı ve ahlakın, adaletin nüvesini oluşturacaktı. Birey babasının konumunu ele geçirme ve annesine, kız kardeşlerine sahip olma ülküsünden vazgeçti. Böylece ensest tabusu ve dış evlilik kuralı ortaya çıktı. Babanın ortadan kaldırılmasıyla boşalan yeri kadınlar doldurdu ve böylece anaerkil bir dönem başladı. Bu dönemde Attis, Adonis ve Tammuz gibi bitkilerin ruhu olan ve aynı zamanda ana tanrıçaların sevgisinden yararlanan ve babalarına meydan okuyarak anneleriyle ensest suçu işleyen genç tanrılar ortaya çıktı. Bu tanrılar, bir suçluluk duygusunun ifadesi olarak kısa ömürlülerdi veya hadımlardı ya da hayvan biçimli bir babanın öfkesiyle cezalandırılmışlardı. Adonis Afrodit'in kutsal hayvanı olan vahşi bir yabandomuzu tarafından öldürülmüştü. Kibele'nin sevgilisi Attis iğdiş edilerek ölmüştü. Boğayı öldürürken betimlenen Mitras , babasını kurban eden ve böylece kardeşlerini suç ortaklığının yükünden kurtaran bir oğuldu. İsa da kendini kurban ederek kardeşlerini ilk günahtan kurtarmıştı. Orfeusçu kökene sahip ilk günah öğretisinin Yunan felsefesindeki uzantıları, insana, genç Dionysos-Zagreus'u öldürüp parçalara ayıran Titanların soyundan geldiğini söylüyordu. Bu suçun temelinde, Freud'a göre ilahi veya insani bir otoriteye karşı isyan yatar.ı
Sayfa 279
Reklam
264 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Konu efsane ama bir şey eksik... Her şey çok çabuk oldu, Devrim sanki yıllardır anaerkil bir toplumda yaşıyormuş gibi tepkiler verdi. Evet içinden şaşırdı ama insanlara karşı adaptasyonu çok hızlıydı. Ve öncesinde Devrim'in karakteri çok maskülen yazılmamıştı eğer öyle olsaydı değişim daha çok göze batardı. Dediğim gibi çok güzeldi, komikti ama hızlıydı.
Bir Kabusa Dalmak
Bir Kabusa DalmakR. Ayça Kavraz · Artemis Yayınları · 2024121 okunma
Bu kadar göklere çıkarılan maternalizm, şu ana dek ne anaerkil bir düzene geçilmesini sağladı ne de cinsiyet eşitliğini getirdi.
Ön­ce ikinci sınıf evlat, daha sonra gelin kimlikleri içinde ezilen kadın, anne olduktan sonra aile içinde giderek güç kazanmaya ve çocukları üzerinde egemenlik kurmaya başlar. O denli ki, birçok ailede görünürde baba tarafından alınan kararların asıl sahibi annedir, ama durum babanın erkeklik rolüne gölge dü­şürmeyecek biçimde yönetilir. Kararı anne verir, baba ilan eder. Kararların sonucundan ise baba sorumlu tutulur. Bu yönden de­ ğerlendirildiğinde, toplumumuzda aile yapısının biçimsel ola­rak babaerkil, ama gerçekte üstü kapalı bir anaerkil yapıya sa­hip olduğu bile söylenebilir.
264 syf.
9/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Bir Feminist Komedi!
Gözlerinizi açtığınız dünya Anaerkil bir düzenle yönetilmeye başlamışsa? Kitabın konusu zaten birçok yerde yazdığı için direkt incelemeye geçmek istiyorum. Kitabımız feminist mücadeleyi bir romantik komedi ile harmanlayıp bize sunuyor. Absürt komedi ve fantastiğin birleştiği kitabımızı okurken eğlenmemek mümkün değil. Özellikle Devrim'in
Bir Kabusa Dalmak
Bir Kabusa DalmakR. Ayça Kavraz · Artemis Yayınları · 2024121 okunma
Reklam
264 syf.
9/10 puan verdi
Batılı anlamda ataerkil topluma ilk anaerkil komedi kitabı. Benim için aşşırı keyifli bir kitaptı. Anaerkil toplumda yaşamaya biraz özenmiş olabilirim sadece devrimin anaerkil toplumda yaşadığı olayların duygularının daha açık yazılmasını isterdim. Çünkü bir kadın okur olarak duygular yazılmasa bile ne hissettiğini çok net anladım. Erkek okurlarında çok net anlayabilmesini isterdim..
Bir Kabusa Dalmak
Bir Kabusa DalmakR. Ayça Kavraz · Artemis Yayınları · 2024121 okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Cinsiyet rollerinin değiştiği bir dünya düşünün .Kulağa ilginç gelicektir .Çünkü rollere alıştık .Bu demek değildir ki her alışkanlık iyidir ve hep doğrudur .Erkeklerin baskılandığı ve kadınların daha etkili olduğu bir paralel evren . Basitçe ataerkil toplumdan anaerkil topluma geçiş aslında . Olaylar Devrim karakterinin ard arda yaptığı küçük görülebilecek hatalarla başlıyor .Yaptığı hatalar hiç tahmin bile edemediği şeylere vesile oluyor. Başına gelen olaylar aslında ataerkil bir toplumda çoğu kızın ve kadının başına gelen şeyler aslında .En sinir bozucu örneği kız başına o saatte ne işi vardı ? Kızın okumasına gerek yok .Evinin hanımı olsun . Bu tip cümlelerin erkeklere söylendiğini düşünün . Devrim karakteri de bunalıyor normal olarak .Çünkü hiç öyle şeylere maruz kalmamıştı . Bazı şeylerin anlaşılması için bireyin başına gelmesi gerekiyor galiba .Devrimde öyle oldu en azından. Kabul ediyorum ki erkek beyni ve kadın beyni farklı çalışıyor.Ama konu burda beynin çalışma şekli değil. Konu erkeklere verilen desteğin kadınlara verilmemesi . Kitapta bir sürü sosyal konuyu ele almış . Benim için okuması zevkli olan bir kitaptı .Umarım dünyamız daha güvenli ve huzur dolu olur hepimiz için. İyi okumalar dilerim .
Bir Kabusa Dalmak
Bir Kabusa DalmakR. Ayça Kavraz · Artemis Yayınları · 2024121 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
Bir dünya düşünün; bütün cinsiyet rollerinin tersine döndüğü... Çalışma hayatında çoğunlukla kadınların bulunduğu, ev işlerini yapanların çoğunlukla erkekler olduğu... Bu dünya başlarda eğlenceli gibi gözükse de aslında hem erkeklerin hem kadınların toplum içinde maruz kaldığı tüm psikolojik ve fiziksel şiddeti okuduğumu fark ettim. Bir yanda toplu taşıma şoförleri, şirket yöneticileri, hatta evlenmek için "Evin, araban var mı? Oğlumu rahat yașatabilecek misin?" sorularının sorulduğu kadınlar; diğer yanda dışarı çıkış saatlerine sınırlama getirilen, "Çalışıp ne yapacaksın evinin beyi ol." denilen, baskılara boyun eğmek zorunda bırakılan erkekler... Bunlar hepimize tanıdık gelen durumlar aslında. Ama bu kitabı özellikle kadın/erkek fark etmeksizin karşı cinsin işini hep kolay gören kişilerin okumasını tavsiye ederim. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Ataerkil bir toplumda kadın olmak ne kadar zorsa, anaerkil bir toplumda da erkek olmak eşit derecede zor olurdu. Belki içinde bulunduğumuz toplumu bir anda değiştiremeyiz ama bütün zorlukların bize yüklediğini sandığımız dünyadan çıkıp kadın/erkek tüm insanların sosyal alanda ve iş yaşamında zorlandığı noktalar olduğunu kabul etmeli ve birbirimize karşı daha anlayışlı ve yardımcı olabiliriz. Kitabı okuyanlar ne demek istediğimi anlayacaktır. :)
Bir Kabusa Dalmak
Bir Kabusa DalmakR. Ayça Kavraz · Artemis Yayınları · 2024121 okunma
Yeseviyye(*) - XII. yy.da bir Anaerkil Toplum ve Tapınma
Ahmet Yesevi'nin ''zikir'' meclislerinde, erkeklerle birlikte örtüsüz kadınların bulunmaları, Mâveraün-Nehr ve Horasan sufileri ve ilahiyatçılarının şiddetli tenkidlerine yol açmıştı. Bu menkabeyi anlatan müteassıb sünni nakşbendi dervişi, her ne kadar onu tamamıyla bir iftara olarak telakki ediyorsa da, bu menkabenin şekli dahi bize, aksine, onun tarihi bir vakıayı gösterdiğini anlatıyor. Gerçekten hiç şüphe yok ki, eski Türk ailesinin mâderşahî vasfı dolayısıyla, kadına hala büyük bir önem veriliyor ve kadınlar İslami hükümlere rağmen, halk toplantılarında bulunabiliyorlardı. Bu âdet, göçebe hayatını muhafaza eden Türkler'de günümüze kadar da devam etmiştir ve örtünme adeti, başlangıçtan beri, tabii ki ancak İslam hakimiyetinin kendisini diğer yerlerden daha fazla hissettirdiği şehir ve kasabalarda yerleşmiştir. ''erkek kadın bir ehl-i hak meclisinde birleşerek beraber zikr ve ibadet ederlerse kalplerinde kin ve düşmanlık kalmaz.''
Ahmed Yesevi
Ahmed Yesevi
(*) Profesör
Fuad Köprülü
Fuad Köprülü
'nün ''İslam Sufi Tarikatlerine Türk-Moğol Şamanlığının Tesiri'' adlı Fransızca olarak yayınlanmış araştırmasından alıntı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.