şu açıdan bakınca kimlik; bir buluştan ziyade icattır.
Analitik çerçevede kimliğin önceden tanımlanmış bir faktör olarak değil de bir amaç veya bir hedef olarak düşünülmesi gerekir.
Freud ve Karanlık
Freud carafindan 1890 yılında yayınlanmış makaleler ve sırdaşı Wilhelm Fliess ile mektuplaşmaları bambaşka bir hikâye anlatmaktadır. Ozetle, Freud'un 1890'lı yılların ortalarında gördüğü hastalar, ona çocuk lukları süresince cinsel istismara uğradıklarını söylememişlerdir. Aksine, sonraki beyanlarında söyleyeceği üzere, Freud o dönemde hastalarının "hiçbir anısı olmadığını ve kurbanı oldukları konusunda ısrarcı olduğu travmatik çocuk istismarına "ısrarla inanmadıklarını söylediklerini belirtmiştir. Başlıca satırlarında, bu bölüm şu şekilde özetlenebilir: 1890'lı yılların başında Freud, histerik tanısı almış hastaların semptomlarının kökeninde çocukluk dönemine ait olsun olmasın, bastırılmış cinsel düşünce ve deneyimlerin yattığı kanısına varmıştı. Daha sonra, 1895 yılının Ekim ayında, bir kuramsal varsayım temeli üzerine, bunların bütün psikonev rozlarım kökenindeki soruna çözüm sağladığı düşüncesini yeğlemişti. Fliesse bildirdiği gibi, histerik semptomları yalnızca erken çocukluk döneminde maruz kalmanın cinsel agresyonlara ilişkin bilinçdışı hatıralar tetiklemekteydi. Freud, hastaların zihinlerindeki bilinçdışı düşünceleri gün yüzüne çıkarmak için geliştirmiş olduğu yeni analitik teknik sayesinde, hızlıca görüşlerinin doğruluğunu kanıtlama işine girişmişti
Reklam
Hile 12
İspatlamaya çalışılan şey önce söze dökülür, bir isim verilir, sonra buradan tamamen analitik bir yargı biçimiyle ortaya konulur. Birini "emniyet altına almak", "göz altına almak" dediğine, karşı taraf "hapse atmak" der. - Bir konuşmacı, verdiği isimlerle çoğu zaman niyetini önceden belli eder. Biri "din adamı" der, diğeri "cüppeli". Bütün hileler arasında en sık bu kullanılır, içgüdüseldir.
Sayfa 33 - Can YayınlarıKitabı okudu
Formel hakikat analitik hakikattir. Yani zihinde doğru olan hakikattir. Bu formel hakikate dayanarak onu varlığın hakikati haline getirmek bir mantık oyunudur (paralogisme) .
İç uzamın en büyük özelliği, orada edil­gen bir durumda bulunmamızdır; hasta hareket etmez, yal­nızca yakınır durur. En azından biz Batılılarda böyledir bu. Doğu kültürleri iç dünyaya bir disiplin kazandırabilmişlerdir. İşte, analitik psikolojinin çabalanna ön ayak olan düşünce de iç uzamdaki başıboşluğa engel olmak ve orada bulunan verilerden yararlanarak bir disiplin kurmaktır.
Sayfa 125Kitabı okudu
Genç kitlelerin şüphelerden etkilenmesinin temel sebebi, eleştirel düşünce ve analitik akıl eksikliğidir. Bu nedenle hangi bilginin kabul edilip hangisinin edilmeyeceğini ayırabilen düzgün düşünmenin aşılanması, şüphelerden korunma ve fikrî bağışıklığı kazanmada önemli bir yer tutmaktadır.
Reklam
İkinci özellik, analitik felsefenin epistemolojinin önüne mantığı koymasıdır. Yani mantığın bir tür yöntem olarak kabulü, kavramlardan önce bir yapının olduğuna dair inanç demektir.
analitik felsefe adından da anlaşılacağı üzere felsefi sorunların analiz edilmesini bir yöntem olarak belirler. Gerçekliği veya olguları, olduğu gibi düşünmek ve onlar üzerinden çıkarım yapmaktan uzak durur. Bunun yerine, kavramların ve olguların anlamlı parçalara ayrılarak incelenmesi yöntemini, felsefi incelemenin en başına koyar.
Analitik a priori önermeler, totoloji oldukları için ister istemez doğrudurlar. Bunlar yalnızca akılla bili­nebilir. Analitik a posteriori hakikatler mevcut olmayabilir, ama olsalardı muhtemelen yeni keşfedilmiş mantıksal doğrular olurlardı.
Sayfa 246 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
"Analitik" kelimesi Latince kökenlidir ve "ayrıştırmak" ya da "çekip ayırmak" anlamına ge­lir. Analitik önermeler tanım gereği doğru önermelerdir, "hiçbir yeni bilgi" içermezler. "
Sayfa 246 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Reklam
lmmanuel Kant'ın ( 1724-1 804) felsefe alanına en önemli katkısı, bir değil (ki bu birçok filozof için yeterlidir) tam dört yeni kavram icat etmiş ol­masıdır. Bunlar, sentetik'e karşı analitik ve a posteriori'ye karşı a priori kavramlarıdır.
Sayfa 246 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Anlaşıldığı gibi analitik önermelere önsel bilgiyle ulaşmak mümkündür, halbuki sentez yapabilmek için biraz sonsal eşelenme gerekir.
Sayfa 130 - Caretta KitaplarıKitabı okudu
Hastalarım teknik, analitik veya daha ilgisiz bir yaklaşım yerine benimsediğim insani yaklaşımı seviyorlar..
Sayfa 79 - Pegasus Yayınları, İrvin D. Yalom'la RöportajKitabı okudu
Boşluktan Hoşluğa
Batı ,analitik düşünce diyerek olayları ,olguları daha da kötüsü insanı parçalayarak bugüne geldi. O yüzden insanın olaylar ile, varlıklar ile ,olgular ile olan ilişkisi koptu. İnsan kendindende koptu... Bu kopuş sürecini "bilimsel" yöntem ile meşrulaştıran Batı her bilgi alanında kimsenin meşruiyetini sorgulayamayacağı kaleler inşa etti. Ekonomi kalesi, istatistik kalesi, politika kalesi, fizik kalesi ,astronomi kalesi... Bunların hepsi elbette aslında aynı cins taşlardan yapılıdır. Bu taş insanın düz aklı, yani rasyosudur. Bu hesapçı akıl, al gülüm- ver gülüm menfaatçiliğini, insanların bir yandan yanağını okşayarak bir yandan da her şeylerini çalma düzenbazlığını doğurdu. Oysa bu akıl fakir bir akıldır. Ayrıca insanı Yaradan'dan soyutladığı yani aslından kopardığı için onu gittikçe daha fakir, eksik ve kopuk bir varlık hâline getirdi.
Sayfa 152 - Ketebe YayınlarıKitabı okuyor
Mantıkçı Pozitivistlere göre, ikinci türden önermeler tanımları ve mantık ve matematiğin doğrularını içermektedir. Analitik olmayan bütün anlamlı önermeler ise sentetiktir. Sentetik önermelerin hepsi, bir takım duyu algıları tarafından ampirik olarak doğrulanabilir olmak zorundadır ve analitik önermeler, dilin dışında olan gerçeklikler hakkında bilgi sunamazlar. Olgusal konular ya da bir gerçeklik hakkında bize bilgi sunulabilmesi için, önermenin sentetik ve bu nedenle de ampirik yoldan doğrulanabilir olması gerekir. İşte, teolojik önermeler bu alanın dışında kaldıkları için, bilişsel açıdan anlamsızdırlar.
Sayfa 27 - Agnostisizm’in Alt Dalları - Ampirik: Deneysel ya da DeneyimselKitabı yarım bıraktı
Resim