Mesela yoksulluğun tamamen ortadan kaldırılması şu anda teknik olarak mümkündür, yani bilinen üretim yöntemleri, eğer akıllıca düzenlenirlerse yeryüzündeki tüm nüfusu orta derece bir refah durumunda yaşatmaya yetecek kadar üretim yapılması için yeterli olacaktır. Fakat bu teknik olarak mümkün olsa bile, psikolojik olarak değildir. Uluslararası rekabet, sınıf çatışmaları ve özel teşebbüs sisteminin anarşik yapısı buna engel olmaktadır ve bu engelleri ortadan kaldırmak da pek kolay bir iş değildir. Hastalıkların azaltılması, Batı uluslarının bu yönde daha az engelle karşılaştığı bir hedef olduğundan bunun peşinden başarıyla gidilmiştir ama Asya'da bu bakımdan çok büyük engeller bulunmaktadır. Öjenik, bir uygulama olarak, zekâ geriliği olanların kısırlaştırılması dışında siyasette varlığını göstermemekle birlikte, gelecek elli yıl içinde bu söz konusu olabilir. Daha önce de gördüğümüz üzere, embriyoloji fetüse doğrudan tıbbi müdahalede bulunma yöntemleri vasıtasıyla çok daha ilerlediğinde öjenikin yerini alabilir.
Dünya anarşik sayılabilecek bir durumdadır. Kültürel anlaşmazlıklar tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar çoğalmış ve tehlikeli bir hale gelmiştir. Gelecekteki çatışmalar ekonomik ve ideolojik nedenlerden ziyade, kültürel faktörlerden kaynaklanacaktır.
Şimdi öte yandan, bazı kıtalarda açlık fakirlik insanın soyunu kırarken, öte kıtalarda obezitenin çağın sorunu diye adlandırılması, insanoğlunun rezilliğinden daha ziyade maneviyatın tükenmişliğini ve insan doğasının garabetini anlatıyor.