Kant bana, kesin buyruktan, kendi içimden gelen ve bana ahlâklı olmayı emreden gizemli bir düzenden söz ettiği için mi ahlâklı olmam gerekiyor?
Ama bu 'kesin buyruk' niçin benim eylemlerim üzerinde, başka bir buyruktan, arada bir bana sarhoş olmamı emreden buyruktan daha çok hak sahibi olsun? Bir sözcük bu, bir sözcükten başka bir şey değil, cehaletimizi örtmek için keşfedilmiş Tanrı ya da Yazgı gibi bir sözcük!