_Mantık, mutlak varlığın bilimidir. Varlık, sonsuzluğun tedirginliği dürtülen mutlak tinin kendini evrene açmasıdır. Mantık bilimi, kosmos’un nedeni olan mutlak tini ortaya koymaya çalışır. Mutlak tin, Tanrı’dır, İdea’dır.(Kendinde varlık). Özne ile nesnenin, ideal ile gerçekliğin, sonlu beden ile sonsuz ruhun birliğidir idea. Mantık bilimi mutlak
Entelektüel sözcüğü, bilgi birikimli, siyasi tercihli herhangi bir insanı değil, sadece, varlığı ve varlık hakkındaki bilgiyi akılda tasarlayan, onu akılla gören, akılda temellendiren bir insan tipini bildiriyor. Bu aynı zamanda Apol- lonist-Platonist bir varlık yorumu olarak, ancak ilkelerde, kategorilerde, sistem ve düzende ortaya çıktığı; böyle mümkün olduğu varsayılan bir güvence arayışını, güvence içeren bir dünyaya duyulan özlemi ifade ediyor. Güvenli bir dünyaya giden yolda akıl ve o aklın entelektüeli, öncelikle kendisine ve evrene egemen olduğunu varsaydığı ilke ve yasaları saptayarak veya keşfederek, yöntemler geliştirerek, soyutlamalar, ayrıştırmalar, tasnif ve kategorizasyonlar yaparak, problem alanları üretip, problemler çözerek, daha güvenli bir dünyanın kapılarını aralamaya çalışmıştır. Anaxagoras'ın entelektüel bakışı, ona, kendi zamanının İyonyalı doğa filozofları arasında pek ayrıcalıklı bir konum sunmasa dahi, sonraları Helenistik dönemin birinci Aydınlanma olarak adlandırılan (İÖ 5. yüzyılın ikinci yarısı) diliminden itibaren Sokrates ve nihâyet Platon bu entelektüel bakışı zirveye taşımışlardır.
Sayfa 166 - Doğu Batı, Sayı:35, 2006Kitabı okudu
Reklam
Eski Miletliler temel varlığın bir, Empedokles dört, Demokritos ve Leukippos varlıkların yapı taşlarının «nicelik» bakımından sayısız olduğunu öğretirken, Anaxagoras birbirinden «nitelik» bakımından farklı sayısız temel varlık bulunduğu düşüncesini ortaya atmış ve bunları da «tohumlar» ya da «çekirdekler» diye adlandırmıştır.
_Tarih felsefesi, tarihin düşünme bakımından ele alınmasından başka bir şey değildir. Çünkü insan düşünendir; hayvandan bu noktada ayrılır, insanca olan her şeyde, insanca olduğu ve hayvanca olmadığı sürece, düşünme vardır; böylece, tarihle her türlü uğraşmada düşünme vardır. _Tarihe, objektif olarak yukardan bakılırsa, olay kuşbakışıyla doğru
_Epikürcü zevk düşkünlerine göre, Tanrıların yaşamlarından daha mutlu başka yaşamlar düşünülemez. Çünkü tanrılar hiçbir iş yapmaz; hicbir şeyle uğraşmaz; hicbir gayret sarf etmez; bilgeliklerinin tadını çıkarırlar; en derin ve sonsuz hazları tadacaklarını daima bilirler. Epikürcülükte tanrıların tam anlamıyla mutlu olduğunu, ama tam tersine
Anaxagoras ve Varlık
Anaxagoras Nous, Düşünce evrenin ilkesidir, evrenin özü Düşünce olarak belirlenecektir düşüncesini ilk bildiren olarak övülür. Böylelikle evrenin entelektüel bir görüşü için temeli atmıştır ki, bu görüşün arı şekli Mantık olmalıdır. Mantıkta düşünmenin dışında kendi başına temelde yatan bir şey üzerine düşünme ile ilgilenmeyiz, ne de gerçekliğin salt ayırmaçlannı vermeleri gereken biçimler ile ilgileniriz; tersine, düşünmenin zorunlu biçimleri ve kendi belirlenimleri İçerik ve en yüksek Gerçekliğin kendisidir.
Reklam
Güneşin Mora Yarımadası’ndan daha büyük olduğunu, karın siyah olduğunu ve cennetin taştan yapılmış bir yer olduğunu insanlığa öğretmesi onuruna mihrabı dikilen Yüce Anaxagoras, ruhun hayali bir varlık olmasının yanı sıra ölümsüz bir varlık olduğunu da doğrulamıştır. Diogenes (sahte para bastıktan sonra gülünç duruma düşen filozof Diogenes’ten bahsetmiyoruz) ruhun, Tanrı’nın tözünün bir parçası olduğunu savunur. Bu, kutsallığını kabul etmemiz gereken bir fikirdir. Epicurus, ruhun bedenle aynı konumda yer alan parçalardan meydana geldiğini savunmuştur. Anlaşılmaz olduğundan dolayı binlerce açıklama sunmak zorunda kalan Aristo, birkaç öğretisine göre, bütün insanlardaki anlayışın yegâne olduğu ve bu anlayışın aynı töze dayandığı fikrini benimsemiştir.