ancak böyle anlatılırdı
Eğer bunun ille de bir duygu olması gerekiyorsa, bu tamamen duygusuz bir duyguydu o zaman. Bu, nefretti, amansız bir nefret. Soğuktu, buz gibi değil, ama duvar gibi bir soğuk. Kişisel değildi, kalabalıkta rastgele savrulan bir yumruk gibi değil, bilgisayarda yazılmış park cezası gibi kişisel değildi. Ve öldürücüydü, yine bir kurşun ya da bıçak gibi değil, bir otoyolda karşınıza çıkacak bir tuğla gibi öldürücüydü.
Sayfa 406Kitabı okudu
Bir Yudum Kitap
Umudumuzu diri tutan şeyler vardır. Mesela betonların arasında direnen bir çınar, gri dumanlara inat masmavi gökyüzü, dev santrallere rağmen çağlayan nehirler, çöllere gülümseyen bahar yağmurları... En çok da şiirler!.. O şiirler ki, bir ömür anlatamadıklarımızı üç mısrada söylerler. Derdimize, neşemize, sevgimize, hasretimize; insanlığımıza ortak olur dizeler. Uyar, bir başka şiirinde "Ey canım, güzel yüzlüm / Suyunda denizler bulduğum / Bilmediğim yerlerimdeki sancı." der. Bir sevmek ancak böyle anlatılırdı sevgili okur, bir şair ancak böyle sevebilirdi. Var olun.
Sevgi ancak böyle güzel anlatılırdı..
"Tanrı'yı seviyorum deyip de kardeşinden nefret eden yalancıdır. Çünkü gördüğü kardeşini sevmeyen görmediği Tanrı'yı sevemez.."
Sayfa 2
"Bir menekşe kokusunda seni aramak var ya" dizelerinin ağırlığı, menekşenin kokusuz olduğunu öğrenince daha da bi katlanıyor.
Çaresizlik bir dizede ancak böyle anlatılırdı. 🍂
