Her zaman akıl üstü kurgularla okurlarının karşısına çıkmayı başaran Haruki Murakami'nin yine aynı çizgide aynı lezzeti verebilen kitabı Pinball 1973 kitabı 140 sayfaya harikalığı sığdırmayı başarmış. Özellikle Murakami'nin diğer kitaplarını, daha doğrusu Rüzgarın Şarkısını Dinle kitabını okumus olanların aşina olduğu karakterler de bu kitapta yeniden karşımıza çıkıyor. Fare Adamın çocukluğunu, ilk aşkını okuyoruz mesela...
Kitapta ise gizemli karakter bir pinball makinasının peşine düşüyor. Ciddi oranda bir bağımlılık eşiğine gelen, aradığı makinanın peşine düşmeyi bırakmayan karakterimiz bu aşamada karanlık ve dipsiz bir kuyuya benzettiği 6 ayını vurguluyor aslında.
Bu tarz olguları muhteşem bir kurguya sığdırma yeteneği olan Murakami için diyeceğim odur ki boşluğa düşen zaman ancak böyle betimlenir, ancak böyle anlatılırdı. Sahilde Kafka, Kumandanı Öldürmek ve Zemberekkuşunun Güncesi kitaplarına nazaran daha yoğun, daha ağır bir kurgusu olsa da özenli bir okuyucuyu gerçek manada etkilemeye hazır, özgün bir kitap.
Gönül rahatlığıyla tavsiye edeceğim bir kitap olarak da kitaplığımda yerini aldı.
Mutlu geceler dilerim! :)