144 syf.
6/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Her zaman akıl üstü kurgularla okurlarının karşısına çıkmayı başaran Haruki Murakami'nin yine aynı çizgide aynı lezzeti verebilen kitabı Pinball 1973 kitabı 140 sayfaya harikalığı sığdırmayı başarmış. Özellikle Murakami'nin diğer kitaplarını, daha doğrusu Rüzgarın Şarkısını Dinle kitabını okumus olanların aşina olduğu karakterler de bu kitapta yeniden karşımıza çıkıyor. Fare Adamın çocukluğunu, ilk aşkını okuyoruz mesela... Kitapta ise gizemli karakter bir pinball makinasının peşine düşüyor. Ciddi oranda bir bağımlılık eşiğine gelen, aradığı makinanın peşine düşmeyi bırakmayan karakterimiz bu aşamada karanlık ve dipsiz bir kuyuya benzettiği 6 ayını vurguluyor aslında. Bu tarz olguları muhteşem bir kurguya sığdırma yeteneği olan Murakami için diyeceğim odur ki boşluğa düşen zaman ancak böyle betimlenir, ancak böyle anlatılırdı. Sahilde Kafka, Kumandanı Öldürmek ve Zemberekkuşunun Güncesi kitaplarına nazaran daha yoğun, daha ağır bir kurgusu olsa da özenli bir okuyucuyu gerçek manada etkilemeye hazır, özgün bir kitap. Gönül rahatlığıyla tavsiye edeceğim bir kitap olarak da kitaplığımda yerini aldı. Mutlu geceler dilerim! :)
Pinball 1973
Pinball 1973Haruki Murakami · Doğan Kitap · 2020951 okunma
408 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 16 days
İlk sayfasından itibaren nefesimi tutarak okuduğum, içimi acıtan gerçek yaşam hikayesi ancak böyle güzel anlatılırdı. Kapağını kapattığımda kendi kendime sordum; “Ben ne okudum, bu neydi?”diye. Naziler tarafından yapılan yahudi soykırımı anlatılıyor kitapta. Amaçları dünyada tek bir yahudi bile kalmaması. Çekya’da ki Terezin Nazi Toplama Kampı’ndan Polonya Auschwitz Toplama Kampı’na nakledilen yahudilerin yaşadığı sefalet gözler önüne seriliyor. Olur da Kızılhaç insanlara yapılan muameleleri kontrole gelirse diye 31.blok aile kampı haline getirilmiş. Çocuklara gizli bir okul kurulmuş ve yine o kampta esir olan gönüllü öğretmenler tarafından ders verilmiş. Dita’da bu öğretmenlere gizli saklı kitap temin eden kampın kütüphanecisi olarak görevlendirilmiş. Aslında kampta kitap okumak, bulundurmak yasak. SS subayları aramada kitap bulursa ölümle cezalandırıyor kurala uymayanları. Buna rağmen Dita ve öğretmenler okumaktan vazgeçmiyorlar. Kütüphaneyi eczane olarak düşünüp, kitapları da hastalıklarını iyileştiren şuruplar olarak kullanıyorlar. Yazarın bu can yakan hikayeyi bizlere anlatan sade, basit ve kolay anlaşılır dili sayesinde o anları yaşamış gibi hissettim. Hele ki Terezin Kampı’nı gezen birisi olarak tarihe tanıklık etmiş gibiyim. Yaşanan olaylarla ilgili fazla ipucu vermemek için kitabın içeriğini daha fazla anlatmak istemiyorum. Okumanızı ısrarla tavsiye ediyorum.
Auschwitz Kütüphanecisi
Auschwitz KütüphanecisiAntonio González Iturbe · Pegasus Yayınları · 20201,892 okunma
Reklam
Dil, kimlik, kültür: Ortak değerler-2009'
Erbil'in İstanbul'u, Diyarbakır'ı eksikti. Nasıl İstanbul'un Kürtçesi, Kerkük'ü eksikse... Bazı adlar siz farkında olmasanız da hayatınıza eşlik eder. Kerkük onlardan biri. Türkiye'de yaşayan hemen herkesin gitmese de duygusal bir bağla bağlı olduğu şehirdir Kerkük. Türkiye'de yaşayan Kürtler açısından ise
402 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Ahmet Cemil Akıncı... Daha önce Peygamberlerin hayatı serisini okumuştum. Yine harika bir kitap. Sıddık lakabına mazhar olmuş bir zat ancak böyle güzel anlatılırdı hikayesi...
Hz. Ebubekir
Hz. EbubekirAhmet Cemil Akıncı · Bahar Yayınları · 2011129 okunma
Geri18
84 öğeden 81 ile 84 arasındakiler gösteriliyor.