Gittikçe güzelleşen bir seri olduğunu söylemiş miydim? Her kitabı, her karakteri ayrı güzel
Cress ve Kaptan’ın sahneleri çok güzeldi. Özellikle Cress çok tatlı bir karakter. Onu kurtarmaya gittiklerinde işler biraz ters gidiyor ve ikili kendini çok başka bir durumda buluyor. O sahneler çok heyecanlıydı neler olacak diye diye merakla okudum. Seri genel olarak sürükleyici ve merak uyandırıcı.
Her geçen kitapta Cinder’ı daha çok seviyorum ve neler yapabileceğini okumak için sabırsızlanıyorum.
Hepsi bir yana benim favorim İko. Android olması hiç önemli değil, o kadar eğlenceli ki.. bayılıyorum ona.
Kitabın sonlarına doğru gelişen olaylar bizi bir diğer prenses ile tanıştırdı. Olaya bundan sonra Winter, yani pamuk prensesimiz de dahil olacak. Ve ben aşırı heyecanlıyım.
“Gelecekte de bir rapunzel kendini hapsedilmiş buldu. Ama bu bir kule değil, uyduydu.
Cress, ne kapısı ne de merdiveni olan bir uyduya hapsedilmişti. Hem de yedi sene önce!
Ona eşlik eden yalnızca internet bağlantılı ekranlardı. Bu yüzden Cress efsanevi bir hackera dönüşmüştü.
Cress, Cinder’ı Kraliçe Levana’nın hain planlarından haberdar etmek için her şeyi göze almıştı.
Ve şimdi bütün dünya Cinder, Thorne, Scarlett ve Wolf’un peşindeyken, onlar kraliçenin planlarını altüst etmek için Cress’i kurtarmaya ant içmişlerdi. Ama işler hiçte planladıkları gibi gitmedi ve uzayın ortasında birbirlerini kaybettiler.
Cinder, Scarlett ve Cress.. dünyanın tek umudu onlardı.”
Retellingler hiç bu kadar güzel olmamıştı. Gerçekten bu masal uyarlamaları çok başka.
Eğer bu tarz kurguları seviyorsanız asla kaçırmayın