Herkesin bir putu vardır. Ne kadar yok dese de vardır. İşte nefs içimizde var olan bir puthane gibidir. Ne yanımız eksikse o yanımızdan saldırır ve eksik yanımızı put eder gönlümüze. Kiminin putu şöhrettir mesela, kiminin putu şehvet, kimin putu paradır, kiminin haset, kiminin putu evladıdır belki ya da hayattır. Bunlar nefsin bize sevdikleridir ve onun sevdiklerini Allah'ın sevdirdiklerinden çok sevmek, işte odur suç olan. Put Allah'a yönelmeye engel olan bir şeyse eğer o vakit bizi O'ndan uzaklaştıran her şey puttur. Yani biz putperest değiliz ama bilin ki hepimizin bir putu var.
Miriam'a onuncu sınıfta gördüğünden beri aşık olmasına rağmen, aynı zamanda, onu tadını çıkarma hakkının bulunduğunu düşündüğü çok sayıda kadının önünde engel olarak gördüğü için kızıyordu da.
Şubat ayında İstanbul'a yaptığım bir gezi sırasında tesadüfen gördüğüm bu kitabı hiç araştırmadan, sadece içime öyle doğduğu için almıştım. Okuma sırası henüz gelmişti. Kısa sürede okuyup bitirdiğim kitabın üslubu sade, yazı dili ise açık ve anlaşılır. Cadılık, paganizm, Toprak Ana konularına ilgi duyan herkesin gönül rahatlığıyla