Cesare Pavese
Ama rüzgarlı gece, berrak gece belleğin belli belirsiz anımsadığı, uzaktır bir anıdır. Yitmiş şaşkın bir sakinlik o da yapraklardan ve hiçlikten oluşmuş. Hiçbir şey kalmıyor anıların ötesindeki o zamandan, belli belirsiz bir anımsama dışında Kimi zaman geri dönüyor güne yaz gününün kıpırtısız ışığına o uzak şaşkınlık Boş pencereden çocuk diri ve koyu tepelerdeki geceye bakardı ve şaşırırdı tepeleri üst üste yığılmış görmekten belirsiz ve berrak devinimsizlik. Karanlıkta hışırdayan yapraklar arasında, tepeler belirdi orada güne ait her şey, kıyılar ve ağaçlar ve üzümbağları apaçık ölüydü ve yaşam bir başka yaşamdı, rüzgardan, gökyüzünden yapraklardan ve hiçlikten Kimi zaman geri dönüyor günün kıpırtısız sakinliğinde anısı o yoğun yaşamın, şaşın ışıkta...
Günün Pasajı
Günaydın. Yeri gelir insan, bir ses duymaya dahi hasret kalır. Sait Faik'i hatırlayın: "Nereden gelirse gelsin dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan, ottan, böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin! Bir hişt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları." Yaşayalım sevgili okur. Şükürler
Reklam
Berzah 6. ( Yorumlar Lütfen :)
Cemal Süreya – Üvercinka mı?. ( Gözlerinin altında bulunan tabure sanki çekilmiş gibi, gözleri asılı kaldı boşlukta. Ölmüş bir anıya, elektro şok verir gibiydi… Anıyı anımsadı… Dudakları sarıldı birbirine, yanakları gözyaşlarına siper etmek için yukarı kalktı. Yanan sigarasını parmaklarının arasına aldı. Sanki onu koklar gibi, dudaklarıyla
Şu anda yer yüzünde milyonlarca parelel yaşam kendi mecrasında akıp gidiyor. Birbirinde bağımsız, birbirinde habersiz. Ve bazı anlar olur ki; bir ince dokunuş, bir parıltı yaşamımıza dokunur bizi derin bir düşünceye sevk eder. Çünkü bir kelime, bir gösterge yada anımsama, bizi geçmişimize götürür. İşte o anda hepimiz aynı dünyada yaşadığımızı, soluk alışverişlerimizin birbirine ne kadar muhtaç olduğunu hissederiz. Bireyciliğin, çoğulculuğa; Narsizmin, empatiye; kaosun, sükunette yer bıraktığı zamanı ifade eder. İşte o kısacık anda belki insanlık için güzel şeyleri düşünme imkanımız olabilir yada asla...
İsmail Kılıçarslan - Yavaşlık İçin Darmadağınık Notlar
Reha Çamuroğlu'nun 'İsmail'de anlattığı bir mesele vardır. Şeyh Cüneyd, halifeleri ile divan toplar. Halifeler, divan saati gelirler, diz kırıp otururlar. Diz üzerinde sekiz saat aralıksız susulur. Tek bir cümle, tek bir kelime çıkmaz ağızlardan. Sekiz saatin sonunda Şeyh Cüneyd 'başka bir şey yoksa divan bitmiştir' der. Elbette başka bir şey
Kişisel bir iyilik rica edebilir miyim ? Biliyorum bunu yalnızca bir kısmınız yapacak ve kimler olduğunu da biliyorum. Yakınında kanserle savaşıp kazanan, ya da kanserle savaşıp yaşamını yitiren, veya hala kanserle savaşan birilerini tanıyor, biliyorsanız lütfen bu metni bir saygı ya da anımsama işareti olarak bir saatliğine de olsa ileti paylaş kısmına ekleyin.
209 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.