Ahmet Say, kimilerimizin gayet yakından bilip, takip ettiği, birçoğumuzun ise henüz tanışmadığı, pek aşina olmadığımız bir isim ki ben ikinci kategoriye giriyorum. Ve bunun ayıbını tüm kalbimle kabulleniyorum.
"Ağaçlar Çiçekteydi", Ahmet Say'ın otobiyografik ve anı düzleminde kaleme aldığı ancak bunlara paralel olarak dönemin politik,
.
A sarhoş bülbül!
Kara kış yüzünden,
Ne vakte kadar feryad edeceksin?
Hay bülbül!
Cefayı anış yeter artık;
Şükret, vefadan bahset.
[Mevlana Celaleddin Rumi]
54. BÖLÜM-
Birisi, Kadı İzzeddin'in selâmı var; boyuna sizi Övüyor dedi.
(Mevlânâ) buyurdu ki: Kim bizi iyilikle anarsa Dünyada adı, İyilikle anılsın.
Bir kimse, bir kimse hakkında iyi söylerse o hayır, o iyilik, kendisinedir, gerçekte kendisini övüyor demektir. Bu, şuna benzer: Birisi, evinin çevresine güller, fesleğenler eker; evinin
Güneştir kırmızı ve ben en çömezi bir rengin
Altın hâtıralar hükûmetinin
Bitmeyen sultanı o sevgiliye adanmış
Soy utanç soy anış soy sevgi
Gel artmaz azalmaz ey sevgi
Güneştir düşen turuncusunda menekşeler sunarım
Gece artık hiç dönülmeyecek yerlerdeki o sevgiliye
Çocuklara kekik toplıyan o sevgiliye
Bir kekik uzatan çocuk anne deyince
Deniz dibinden çatı çeken
Çocuk üstüne arkadaş üstüne
Güneştir düşen yeşilinde bir yüz döner
Değişmiyen o gençliğiyle sevgili
Ölümden sonraki kurtulma gibi
Döner döner de gelir karşıma
Deniz dibinden cıkan ahtapot ölüleri
Eski utanmaları çeker su yüzüne
Güneştir kırmızı ve ben en çömezi bir rengin
Altın hatıralar hükümetinin
Bitmeyen sultanı o sevgiliye adanmış
Soy utanc soy anış soy sevgi
Gel artmaz azalmaz ey sevgi