Derdini bilen insan derman arayabilir... Ama derdini bilmeyen ve söyleyene düşman olan bizler için, yarattığımız hayal dünyalarından kurtulmak ne kadar mümkündür?
"Bilmediğini bilmenin farkındalığı" ile yola çıkan insan, "bilen (olan)" ile ilişkisinde -potansiyeline bağlı olarak dönüşmeye başlayacaktır. Ne kadar bilirse bilsin, "bildikleri" değil "yapabildikleri" onu "dönüştürecektir". Yolda yürümek için insan nasıl ileriye doğru adım atıyor ancak zamanı geldiğinde ayağını oradan çekmeyi de biliyorsa; bilginin toplanacağı, hazmedileceği ve toplamanın bırakılacağı zamanlar olacaktır...
Sürekli sulanan çiçeğin kökleri çürür... Sulanmayanınki ise kurur...
Her hastanın ilacı farklıdır... Bir diğerine şifa olan ilaç, sana yaramaz... Seni ihya edecek ilaç da diğerini yataklara düşürebilir... Tüm insanlık tarihi, “birine iyi gelen ilacın herkese iyi geleceği düşüncesi”nin yol açtığı yanılsama sonucu harcanan hayatlarla doludur...
İnsanoğlunun hayati hatalarından biri de kat edilecek olan somut mesafelerle, soyut mesafeleri birbirine karıştırma eğilimidir... Tam ortasında dursa bile ulaşamayacağı dünyalara nasıl ulaşabilir insan? Var mıdır bir harita oraları gösteren? Ve hangi araç ulaştırır bizi oraya?