Cumhuriyetten sonra Atatürk'le röportaj yapan İngiliz kadın gazeteci Grace M. Ellison şunları yazar: "Gözlerim Paşa'nın yazı masasının üzerinde asılı güzel bir Türk kadınının portresine ilişti. "Ne sevimli bir yüz" dedim. Paşa açık bir gururla, "Annem" dedi. "Acaba onu görme şerefini sizden rica etsem çok mu
Sayfa 13 - Güven KitabeviKitabı okudu
Çocukluk: Sıkıntılar İçinde Bir Memur Ailesi Bizim yaşlarımızda, çocuk yaşta, en çok giyilen şey, cızlavet lastikler vardı. Başka türlü ayakkabı falan alamazdık. Ama amcam bize zaman zaman bayramda ayakkabı alırdı. Doktor amcam... Zaten elini öperdik amcamın bayramlarda. 5 lira, 2,5 lira falan para verirdi. Onları da getirir koşa koşa annemize
Reklam
Nüfus 13 milyondu, 11 milyonu köyde yaşıyordu. 40 bin köy vardı, 37 bininde okul yoktu. 30 bin köyde cami yoktu. Traktör sayısı sıfırdı, biçerdöver sayısı sıfırdı. Ayçiçeği üretimi yoktu, şeker üretimi yoktu. Ekmeklik un ithaldi, pirinç ithaldi. Bütün memlekette sadece beş bin hektar alan sulanabiliyordu. Bitle başa çıkılamıyordu. Beş bin köyde
_Devlet, milletin kendisidir. Milleti, idare edenler devlet değildir. Çünkü irade milletindir. Millet, asildir. Millet işlerini yönetenler, onun temsilcileri olabilir. Bu sistemin uygulanmasında göz onunde bulundurulacak en onemli nokta, milletin siyasi, sosyal, eğitim ve gelişme derecesidir. _Devlet, her parcası diğerinin gorevini hazırlayan veya
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
Reklam
Asaf Halet'in Sidharta Şiirini çözümleme denemesi - AHMET HAMİT YILDIZ
Asaf Halet çelebi (1907-1958) o, küçük şişelere koyulmuş ağır misklere benzeyen şiirlerini Om Mani Padme Hum (1953)'da topladığında, Mallarme'ın deyişiyle bir kitaba varmak için (pour abortir a un livre) sürdürdüğü yaşamını Türk şiiri için 'gizli hazine'ye dönüşerek sona erdiriyordu. Onun ilk bakışta, kolay anlaşılır izlenimi
Sayfa 12 - DERGAH - KASIM 1998 - SAYI 105
Osman Yüksel’in Tutuklanması Sabahaddin Ali ile Nihal Atsız arasındaki dava devam ederken milliyetçi gençler Ankara garında toplanıp buradan Ulus’a yürümüştür. Ertesi gün sabah galeyana gelen milliyetçi gençlerin gözünü korkutmak amacıyla Said Bilgiç, Said Sadi, Osman Yüksel ve Ahmet Ellezoğlu sorgulanmak üzere emniyete götürülmüştür. Bu gençler
Devam
NAZIM HIKMET'İN DAVALARI • I. 1925 ANKARA İSTİKLAL MAHKEMESİ DAVASI 15 yıl 4 Mart 1925'te Meclis'ten Takrir-i Sükûn Kanunu çıkarılır. Hükümete büyük yetkiler veren bu yasa, geçicidir; ancak olağanüstü yargı organları olarak İstiklal Mahkemeleri'nin kurulmasını sağlar. İstanbul'da yayımlanan "Tevhid-i Efkâr",
Devam
İstanbul’un Osmanlılar tarafından fethedildiği yıl, başkent Diyarbakır’ı ele geçirip iktidar kavgalarına son veren Uzun Hasan Bey, birkaç sene içinde tüm rakiplerini bertaraf ederek; Akkoyunlu Devleti’ni, sınırları doğuda Horasan’dan batıda Fırat Irmağı’na, kuzeyde Kafkaslardan güneyde Umman Denizi’ne kadar uzanan bir imparatorluğa dönüştürmüştü.
Reklam
12 Mart Muhtırası'nın bütün hızıyla çarptığı insanların başında genç subaylar gelir. İstanbul'da, Orgeneral Faik Türün'ün emriyle, 83 deniz subayı, ölüm cezası istemiyle mahkemeye verilmişti. Yapılan yargılamalar sonunda bu genç subayların hepsi de beraat etti. Genç subayları beraat ettiren mahkeme, bu karardan sonra, Orgeneral Türün'ün emriyle kapatılıverdi. Yargıç Albay Remzi Şirin ve Yargıç Yarbay Refik Karadağ da, hemen İstanbul dışında başka görevlere verildiler. "Türk ulusu adına" karar veren mahkeme, bir bakıyorsunuz, kimin adına karar verdiği pek kestirilemeyen bir Faik Türün ya da Ferit Melen'in emriyle kaldırılıveriyor. Mahkûmiyet kararı verirseniz, iyi: Yargıç Albay Saadettin Üçüncüoğlu gibi, hemen Genelkurmay Mahkemesi'ne atanırsınız. Mahkûmiyet kararı istiyen savcı mısınız? Yine yeriniz bellidir. Askerî Savcı Baki Tuğ gibi, hep Ankara'da kalırsınız. Remzi Şirin gibi, Refik Karadağ gibi yargıçsanız, bu arada tutuklanmadığınıza dua edeceksiniz.
Bütün Alıntılar
Dünya tek ülke olsaydı başkenti Konstantiniyye olurdu. Napoléon Bonaparte 1 hiçbir insan sonuna kadar kendini suçlayamaz, mutlaka başkalarını da işin içine katması gerekir. Eninde sonunda bir rahatlama anının gelmesi için gereklidir bu. 38 Bir toplumun müziği bozuldu mu, o toplumda
Bu şiiri bu kadar geç keşfettiğime inanamıyorum.. Çok nahif..
I. AŞK VE ÇİLELER Monna Rosa, siyah güller, ak güller; Gülce'nin gülleri ve beyaz yatak. Kanadı kırık kuş merhamet ister; Ah, senin yüzünden kana batacak, Monna Rosa, siyah güller, ak güller!
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.