Kader
( Adam koltukta yatmaktadır. Elinde ısırılmış elma vardır, elinden kaymış düşmüştür. Etraf dağınık, kağıtlar etrafa saçılmıştır. Kapı çalar, adam dayanamaz kapıyı açmaya gider. )
ADAM – Ben sana kaç sefer diyeceğim Azray?. ( Şaşkın ) Siz kimsiniz?.
KADIN – Özür dilerim, apartman ışığına basacaktım ama sizin zile basmış oldum.
ADAM – Önemli
Yaklaşık yarım saat önce elime telefon aldım. Sonra gözlerim gözlerimle buluştu.
Başladım telefon camınki yansımamı incelemeye. İçimden "Maşallah Maşallah bu ne güzellik" diyorum. 😂
İlk kez kendimi bu kadar çok beğeniyorum ya.
Sonra "bari ss alayım" dedim 😂😂😂
Ekranı çekiyorum çekiyorum yok yani niye ben çıkmıyorum diyorum.
😂😂
Sonunda içimdeki zeki bir ses "gerizekalı yansımayı nasıl çekeceksin" dedi.
😆😆
Ehehe merak etmeyin, etmeyin sonunda kamerayı açıp çekmeyi akıl ettim
Bazı günleriniz oluyor ki ‘yok canım daha kötü olamaz’ diyorsunuz. Ama oluyor işte daha da kötü günler...
Ben de artık kendimi şartladım kötü bir şey olunca diyorum ki ‘daha da kötüsü olacak buna hamd etmelisin😅.’
Bunu da şu ayete bağlıyorum ’’İnsanlar, denenip sınavdan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demekle bırakılacaklarını mı sanıyorlar?’’
Ankebut 2