KARALAMA 4: TERCİH MESELESİ
"Yalancının mumu yatsıya kadar yanar." Bu atasözümüzü çocukluk çağından beri her zaman ve her yerde duymuşuzdur/duyarız. Kimi zaman ebeveynlerimizden, kimi zaman öğretmenlerimizden, kimi zaman da arkadaşlarımızdan. "Yalancı Çoban" hikâyesi de böyledir. Eminim herkes biliyordur. Küçüklüğümüzden beri yalan söylemenin kötü
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
İnceleme yapmak basit bir eylem gibi görünebilir ama benim için cidden zor olabiliyor.Kafamda oluşan düşünceleri sıraya koyup kağıda aktarmak çoğu zaman yorucu bir işlem . Hangi düşünceyi nereye nasıl koyacağım soruları karşısında belli bir süre düşünmem gerekiyor.Neyseki okuduğum güzel eserler bu durumu biraz olsun kolaylaştıriyor.Sevdiğiniz
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun AnılarıMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202325,1bin okunma
Reklam
Paul Auster
İç Dünyamdan Notlar Paul Auster Siz hiç okuduğunuz bir kitabın ardından yas tuttunuz mu... Ben tuttum... Hem de birçok kere... Sevdiğiniz, hiç bitmesini istemediğiniz kitabın en arka sayfasında ki “SON” yazısını gördüğünüzde, bir ayrılık duygusuna kapıldığınız oldu mu?... Paul Auster’in “İç Dünyamdan Notlar” adlı kitabının arka sayfasına
Sorular diye bir katagori olsaydı keşke burada :)
İnsanoğlu sabah mutlu iken, birkaç saat sonra mutsuz olabilen bir canlıdır. Şu içinde bulunduğumuz sistem neden yalnızca insan varlığına geçmiş ve geleceği düşünme hakkı tanımıştırda diğer varlıklar yalnızca bulundukları anı yaşıyorlar veya biz öyle biliyoruz. Daha önce hiç bir kaplan, karınca veya zürafanın Zihni'ne sahip olmadım. Bazen şöyle bir düşünceye kapıldığım oluyor: usb gibi bir şey olsa ve biz canlılara bunu taktığımızda onların ne düşündüğünü anlayabilsek, görebilsek belki de; her ne ise işte, istediğim onlar acaba bizler gibi mi, benim gibi mi düşünürler veya benim gözümle mi bakarlar şu suni hayata, baktıklarında aynı şeyleri mi görürler. Hatta biz nasıl görürüz, görürüz ama nasıl düşünürüz. Yıllardan beri tartışılan bu soru: insan nasıl düşünür sorusu... ben bile insan beynine olan ilgimin sebebi buydu biz nasıl düşünürüz? Nöronlar arasındaki bağlantı nasıl olur, biz düşündüğümüze hatta jest ve mimiklerimizi kullandığımızda nasıl katar veririz, avucumu sıkarken; ben şu an eklemlerini şu yöne hareket ettireceğim demiyorum. Peki, ya biz söylemeden bunu harekete geçiren şey ne? Beyin benim görüşümce iki bölümden oluşuyor: bilinçli ve bilinçsiz kontrol diyorum buna ben. Evet, böyle diyorum. Çoğu zaman neyi neden yaptığını bilmeyen insanlarla dolu çevrem; ben de onlardan biriyim. Sürekli sorgu halinde olmalıdır insan, neden sorusu çok önemli !
Kader
( Adam koltukta yatmaktadır. Elinde ısırılmış elma vardır, elinden kaymış düşmüştür. Etraf dağınık, kağıtlar etrafa saçılmıştır. Kapı çalar, adam dayanamaz kapıyı açmaya gider. ) ADAM – Ben sana kaç sefer diyeceğim Azray?. ( Şaşkın ) Siz kimsiniz?. KADIN – Özür dilerim, apartman ışığına basacaktım ama sizin zile basmış oldum. ADAM – Önemli
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil _Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız. _Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu? _Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar _Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür. _Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
Reklam
52 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.