Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Şizofrenin başlangıç döneminde yoğun anksiyete bulunabilir.
Anksiyete atakları depremler gibiydi. Yerin sarsılması kesildiğinde hep rahatlıyordum ama önünde sonunda bir başkasının daha geleceğini bilsem de ne zaman ve nasıl geleceğini asla tahmin edemiyordum.
Sayfa 13 - Pegasus YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ölümle yüzleşmek anksiyete doğurur ama aynı zamanda hayatı zenginleştirecek bir potansiyel de taşır.
Engellenme ile Baş Etmede Sorun
Duygusal oynaklık (emotional lability) bu grupta her yaşta ve sık görülen bir özelliktir. Sinirlilik, öfke patlaması, duyguların yoğun yaşanması, anksiyete ile çabuk incinme ve alınma sık görülür.
Nobel Tıp Yayınları
Anksiyete-Korku Farkı
Korku ve anksiyete duygularının her ikisi de var olduğuna inanılan tehlikeyle orantılıdır. Ne var ki korkuyu yaratan tehlikenin açık ve nesnel olmasına karşılık, anksiyeteyi yaratan tehlike gizli ve özneldir. Anksiyetenin yoğunluğu, içinde bulunulan durumun "kişi için taşıdığı önemle" orantılıdır ve kişi bu duyguyu yaratan gerçek nedenlerin farkında değildir.
Metis Yayınları
..azarlamak, genel olarak, ilham verici olmaktan ziyade baltalayıcıdır. Güven vermekten çok güveni azaltır. Baş etmeyi daha zorlaştırır.
Reklam
Farkında olalım ya da olmayalım her birimizin bir iç sesi var ve erteleme, depresyon, anksiyete gibi bize sıkıntı veren durumların her biri o iç sesin bize karşı sertleşmesinin bir sonucu.
Travma semptomlarıyla başa çıkmak yeterince zorken buna bir de, bu semptomları yaşamakta oluşumuzun nedenini ya da bir gün son bulup bulmayacaklarını bilmiyor olmanın yarattığı anksiyete eklenir. Anksiyete beklenmedik bir anda çeşitli nedenlerle baş gösterebilir; buna eşinizin arkadaşla- rınızın ya da akrabalarınızın artık hayatınızı ele almanız gerektiğinde fikir birliğine varmalarından kaynaklanan derin acı da dahildir. Sizden normal davranmanızı beklerler çünkü şimdiye kadar semptomlarınızla yaşamayı öğrenmiş olmanız gerektiğine inanırlar. Semptomlarınızın hafiflemesi için hayat boyu rejim yapmanız, ilaç kullanmanız ya da terapi görmeniz gerektiğine dair tavsiye ve yönlendirmeler nedeniyle kendinizi umutsuz ve çaresiz hissedersiniz. Semptomlarınızdan başka insanlara bahsetmekten korkabilir ve yabancılaşabilirsiniz çünkü semptomlarınızın başkaları tarafından yaşanamayacak kadar garip şeyler olduklarına inanmaya başlarsınız. Kimse- nin size inanmayacağından kuşkulanabilir, belki de delirmeye başladığınızı düşünebilirsiniz. O garip ağrınızın ne olduğunu anlamak için tahlil ve test yaptırma aşamasında üç dört tur dönüp dolaştıktan ve en nihayet teşhis için gerekli küçük bir ya da birkaç operasyon geçirdikten sonra gittikçe artan fatura- ların yarattığı ek stres de cabası olur.
Yakın zaman önce yapılan bir araştırmaya göre son üç yılda travmatik bir olaya maruz kalan insan sayısı erkek ve kadınlarda ayrı ayrı binleri aşıyor. En sık adı geçen travmalar ise şöyle: tecavüze ya da fiili saldırıya uğramak, ciddi bir kaza geçirmek, birinin öldürülmesine ya da yaralanmasına şahit olmak. Amerika'da sokakta yaşayan
her türlü ilişkide daha az güçlü olan taraf müşterek kaygı­nın orantısız bir miktarını üstüne alacaktır -erkeklere oranla çok daha fazla sayıda kadının, diyelim, anksiyete veya depres­yon tedavisi görmesinin sebebi budur
Reklam
Ontolojik anksiyete, anlamsız bir dünyadaki sınırlı yaşamımıza anlam katıp katamadığımız konusunda yaşanan bir kaygıdır.
Rank’ın korku kutupları benim tarif ettiğim savunmaların yapısında bulunan sınırlılıklara karşılık gelir. ‘Hayat endişesi’ özel olma savunmasından ortaya çıkar: İnsanın korunmasız bir şekilde doğadan ayrılma karşılığında ödediği bedeldir bu. ‘Ölüm anskiyetesi’ birleşmenin bedelidir: İnsan özerkliğinden vazgeçtiğinde kendisini kaybeder ve bir tür ölüm yaşar. Bu nedenle kişi iki uç arasında gider gelir, anksiyete savunmanon rahatlığını aşana dek insan bir yöne gider, sonra diğer yöne döner.
Sayfa 197
Seni 'tasfiye' ettiler," diyerek gelmeyi sürdürüyorlardı. Şikâyetler daha çok anksiyete ağırlıklıydı ve "Gönlüm daralgın- laşıyor," diye ifade ediliyordu. Anksiyetenin kökeninde ise ge- nellikle, ifade yolu bulunamadığı için bilinçaltında sıkışmış öfke ve isyanlar vardı. İlk ziyaretlerinden bir-iki ay sonra kontrole gel- diklerinde "Verdiğin ilaçlar bana iyi geldi" sözünü sık duyuyor- dum. O zamanlar bile bu iyiliğin sadece ilaçlardan kaynaklan- madığının farkındaydım. Bu insanları o güne kadar kimse dinle- yip anlamaya çalışmamıştı. Otoritenin karşısına sadece yanlış bir şey yaptıkları zaman çıkarılmışlardı. Konya'daki bazı diğer dok- torların da hastalarını sık sık azarladıklarını duyardım. Bazılarını tanıyordum ve aslında katı insanlar değillerdi, belki de otorite ol- manın böyle davranmayı gerektirdiğini düşünüyorlardı. Günü- müzde bile bunun örneklerinin her seviyede görüldüğünü düşü nürsek..
Sayfa 103 - MetisKitabı okuyor
Tehdit altındaki bir insan (ya da antilop) bu tehditle başa çıkmak için harekete geçen bu enerjinin tamamını boşaltmak zorundadır, aksi takdirde travma kurbanı olur. Bu enerji tortusu öyle basitçe çekip gitmez. Bedenin içine yerleşir ve genellikle çok çeşitli bir yelpazeye dağılan türlü türlü semptomlar oluşması konusunda zorlayıcı olur. Örneğin, anksiyete, depresyon ve psikosomatik veya davranışsal sorunlar bu semptomlar arasındadır. Bu semptomlar organizmanın boşalmamış enerji tortularını kapsamak (ya da tutmak veya taşımak) için baş- vurduğu bir yöntem ya da yoldur.
Kırgınlık Başlığı altında
Hayata kırgınlık aşaması, genellikle sağlıklı narsisizmi çeşitli nedenlerle sekteye uğramış ve örtük narsisizme doğru patoloji geliştirmekte olan bireylerde gördüğüm bir durum. Elinden geldiğince çalışan, çabalayan gelişimi ketlenen, ilerlemesi tıkanan, kendini gerçekleştirme süreci sekteye uğrayan, istek ve ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan, talep edemeyen, “ hayır” diyemeyen, sınır çizemeyen, hakkını arayamayan, ötekinin gazabından korkup çekinen, içe kapanan birey kırgın evreye geçmiş olabilir ya da çocukluktan beri bu oluştadır. Kırgın birey, kişilik bozukluğu düzeyinde narsist ve/veya psikopat bireylerle olan iş, aile ve romantik ilişkilerinde narsistik istismara uğramış yani araçsallaştırılmış, manipüle edilmiş, aşağılanmış,değersizleştirilmiş,uzuvlaştırılmış olabilir. Bütün bu saydığım durumlar,ruhsal dayanıklılığı olumsuz yönde etkiler ve bu koşullarda benlik saygısı, benlik değeri, özgüven düşer, süreklilik arz eden mutsuzluk, depresif duygudurum ya da anksiyete bozuklukları gelişebilir. Buna rağmen kırgın birey, çarenin narsistik ve psikopatik savunmaları kuşanmak olmadığını bilir, kişilik bozukluğu düzeyinde narsist birey ile beraber olsa da, hatta ondan doğmuş olsa da ona dönüşmeye direnir.
Sayfa 128 - DestekKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.