Al yazmalım....
Eskiden Asya'nın İlyas'la gitmesini çok isterdim. Yaşım ilerledikçe anladım ki; sevmek kamyona yazı yazmak değil, sahiplenmekti. Güvende hissettirmekti.O yüzden bilin ki sevgi emektir ve Cemşit'in hakkıydı.
okumadan alıntısından sevdiğim kitap / merak uyandırıcı
+1 Ve aşk, ya cinnetin olur ya cennetin!sh.14 Kendimi senden alamayacak kadar Fakir Kendimi sana verecek kadar zenginim.!sh.61 Bir aşık en fazla, söyleyecekleri çokken susar! sh.72
Reklam
Parlak sarı saçları, ışıldayan kehribar gözleri, al al olmuş yanakları, beyaz teni ve narin bedeni.. onu sadece güzel bir kadın olduğu için seviyorsun zannediyordum. Çünkü erkekler için sadece önemli olan dış güzellikti. Ama sonra anladım ki onun kalbine aşıktın.
zâhirî ilimlerle uğraşan bir âlim bana arkadaşlık yaptı ve bu esnada tarîkat yolunun tadını tattı. bir gün bana gelerek şöyle dedi: 'efendim, içinde bulunduğum işin uğraşısından beni kurtar ki sadece senin sohbetinle meşgûl olayım.' bunun üzerine ona şöyle dedim: 'bu arzû ettiğin şey hâyırlı değildir. içinde bulunduğun işte sebat et. şunu bil ki, yüce Allah'ın sana ayırdığı nimet mutlâka sana kavuşacaktır.' diyerek yaşadığı hâdiseyi aktarır ebû'l abbas el-mursî hâzretleri. bundan sonra söz konusu âlim şöyle der: 'bu hadise üzerine ebû'l abbas'ın yanından ayrıldığımda yüce Allah'ın, vehim ve vesveseleri kalbimden tamamen sildiğini anladım. ondan sonra kalbim dinginleşti, huzura kavuştum. artık tüm işlerimi yüce Allah'a bırakmıştım.'
Bu akşam anladım ki, bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş. Gene bu akşam anladım ki, onu kaybettikten sonra, ben dünyada ancak kof bir ceviz tanesi gibi yuvarlanıp sürüklenebilirim.
Sayfa 128
Uzak Değil
On dokuz yaşındayken,hayattaki amacının üniversitede sosyoloji bölümünü kazanmak olduğuna karar verirdim.Batıya her gidişimizde öyle çok aşağılanmış,dışlanmış,yabancılık çekmiştik ki içinde bize yapılanların nedenini anlamak,öğrenmek istedim. Bu yaşlarda üzüntülü hatıralardan uzak durmak gerekir.Ama ben geçmişi unutamıyorum.Okuldan edinemeyeceğim bazı bilgiler olduğunu anladım.Çocukluğumun. aile gezintilerini zehir edenlerle,şiveli konuşmamı sırıtarak dinleyen. taksici lerle,”Doğulu musun” diye soran sınıf arkadaşlarımla,tipime bakarak ev kirasını yüksek tutan dinazorlarla ödeşmeliydim
Sayfa 80 - YkyKitabı okudu
Reklam
" İlk defa anladım ki, paylaşabilmek için insanın simidinin olması yetmiyor, kuşlara da ihtiyaç var. Üstelik kimin kime teşekkür edeceği de belli değil. "
“o öyle biri değil.” diye diye bazı insanları zorla sevmişim. gerçeklerden kaçıp hayale sığınmışım. ama artık anladım ki karşımızdakiler bizi değil, biz kendi kendimizi kandırıyoruz, “öyle değil.” diyerek. hepsi tam da “öyle” aslında…
İnsan Neyle Yaşar? | Tolstoy
Anladım ki; Tanrı insanların birbirinden ayrı ayrı değil, tek vücut olarak yaşamalarını istediğinden, her birine kendi ihtiyaçlarını değil; hepsi için gerekli olan şeyleri ilham ediyor. Anladım ki; insanlar kendilerini düşünerek yaşıyor gibi görünsede gerçekte onları yaşatan tek şey sevgidir. Kim severse Tanrıya yaklaşır; Tanrıda ona yaklaşır. Çünkü o sevgiyi yaratandır.
Anladım ki...Meğersem milleti memnun edecem diye kendimi kendi değerimi kaybetmişimm..
Reklam
"hiç böyle olacağını düşünmemiştim,senden ayrıldığım ilk günler kuş gibi hissetmiştim kendimi,sana da kendime de iyilik yaptığımı düşünmüştüm ta ki ufacık bir şey beni darmadağın edene kadar,sana ait ufacık bir toka o gün,işte o sabah seni ve neleri kaybettiğimi anladım..."
Yenilmiş çıkılan bir harpte esir düşen bir subaya harp ettiğini hatırlatmamalı… Artık ne değeri var? Yenisine başladık. Harp etmek eskiden erkekçe bir işmiş. Şimdi insanca bir iş… Kadınlar bizden daha iyi dövüşüyorlar. Miting yapıldığı zaman burada olup Sultanahmet Meydanı’nı görmeliydiniz. Siyah çarşaflı bir kadın kalabalığı, memleketin üzerinde bir an siyah bir bayrak gibi dalgalandı. Bazı hareketler, o hareketin şeflerine neden o kadar büyük değer verdirebiliyor, ben işte o gün anladım. Miting tepeden tırnağa kahramanlıktı. Belki Fransa’da, İngiltere’de aynı iş bu kadar dehşetli, güzel, bu kadar heybetli olmaz. Şefler, işte bu halk kahramanlığını temsil ettikleri için erişilmez görünüyorlar. Kişiliklerinde gülünç yönleri olsa bile… Benim muharebe edişimle, sizin Avrupa’da rahatça yaşamanız şimdi artık aynı şey… “Harpte değildim” diye hiç üzülmeyin. “Sultanahmet Mitingi’ni görmedim”diye üzülmelisiniz! Kadınlar, muhallebici dükkanlarında, tiyatrolarda kendileri için gerilen kafesleri, tramvaylarda, vapurlarda çekilen perdeleri bir yıkış yıktılar ki… O gün Nedime benden daha erkekti vallahi… O zamana kadar “Erkek işlerine aklım ermez” diyen bir kadın… Bu sözle biraz da övünen bir İstanbul hanımı… Şimdi buraya geldikçe bana mürekkepten, kağıttan, baskı fiyatlarından, bayi hesaplarından, dahası dünya siyasetinden söz ediyor.
Sayfa 128
Bu akşam anladım ki, bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş.
"Anladım ki bazı şeyleri görmek için karanlığın içinde olmak gerekti. Tezat gibi, farkındayım. Ama karanlık yoksa ışık da yoktu."
456 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İYİ ve KÖTÜNÜN SAVAŞI. Yedi Kartal Efsanesinin seri halinde üç ayrı kitabı var. (Birinci Kitap: Zülfikar’ın Hükmü, İkinci Kitap: Erbain Fırtınası, Üçüncü Kitap: Aşk ve Bedel) Birinci kitabı olan Zülfikar’ın Hükmü’nü okuyarak başladım. Gerçekten çok beğendim. Zaten ben okuyacağım kitapları özellikle araştırıp okumaya başlıyorum. Yedi Kartal Efsanesi serisinin de methini çok duydum. Kitap hiç sıkmadan sürükleyici bir şekilde devam ediyor. Kurgusu farklı olan fantastik bir kitaptı. //DİKKAT Kitabın konusu hakkında bilgi içerir.// Kitapta Yediler adında Lokman Hekim tarafından yıllar önce kurulan her birinin farklı olağanüstü güçleri bulunun 7 insan var. Yedilerin karşısında kötü olan bir sürü örgüt ve özel güçleri olan insanlarda var. (Gececiler gibi) Solaklar ve Devletin 12. Daire personeli de Yedilere sürekli yardım ediyor. Yediler çok olağanüstü bir ölüm şekli olmadığı sürece ölmüyorlar. Hatta yaşlanmaları da çok çok yavaş. Bir nevi ölümsüzler. Bu durumun devam edebilmesi için her elli yılda bir Lokman Hekimin hazırlamış olduğu ve sırrı çok gizli bir şekilde saklanan iksiri içmeleri gerekiyor. Kitap akıcı bir dil ve heyecanla değişik konuları ile içine sürüklüyor okuru. Şunu anladım Türkiye olarak bizim bir yazarımızda fantastik kurgu tarzında müthiş heyecan dolu bir kitap yazabiliyormuş. Hatta sabırsızlıkla ikinci kitaba geçmek istiyor insan. Demek ki güzel bir iş çıkarmış Saygın Ersin.
Yedi Kartal Efsanesi 1 - Zülfikar'ın Hükmü
Yedi Kartal Efsanesi 1 - Zülfikar'ın HükmüSaygın Ersin · Pegasus Yayınları · 2010420 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.