Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sözcükler söylendikleri anda ağzının için­de doğarlardı sanki: Çıktıklarında çoktan anlam yüklü, duygu­ lu ve el değmemiş olurlardı. Bu nedenle de hükmederler, ikna ederlerdi.
Sayfa 22
Özlem yüklü hayaller kuruyordum, düşüncelerim kuzeye, evimin bulunduğu kuzey doğuya yöneliyordu, ama görebildiğim sadece bulutlar oluyordu.
Sayfa 66
Reklam
Her şey dilsizdi içinde, yüreğinin anlam yüklü tüm ezgileri, anahtarını kaybettiği bir müzik kutusu kadar ölüydü.
Sağ ellerini aynı anda uzatıyor ve karşılarındaki eli sanki ezmek ister gibi sıkıyorlar, görünürde anlam yüklü mesajları ağızlarıyla iletiyor, yanaklarını, burunlarını, kaşlarını, dudaklarını, ellerini her yöne oynatıyor, konuşmalarını anlamlı mimiklerle noktalıyorlar; ajandalarını çıkarıyor, birbirlerini geçiyor, selamlaşıyor, birbirlerine sövüyor, birbirlerini kutluyor, itişiyorlar; seni görmeden yollarına devam ediyorlar, oysa sen onlardan birkaç santim ötede, bir kahvenin terasına oturmuş, durmadan onlara bakıyorsun.
William Blake'in o eşsiz cümlelerini dikkatle okumalıyız. Bun­lar, tarihin en anlam yüklü cümleleridir: İnsanın kendi acısıyla, en sonunda da ölümle ve onu ölüme iten davranışla anlaşmasını anla­tırlar. Sıradan şiirsel cümleler olmanın çok ötesindedirler. İnsanın kendi kaderine kaçınılmaz olarak kavuşacağını belirtirler.
Yaşadıklarınız anlam yüklü bir bütüne ulaşıyorsa bir hikayeniz vardır, ulaşmıyorsa hayatınız bir olaylar yığınından ibarettir.
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
Bovlece, dünyava saçılmış olan ve kaderin iki büklüm ettiği bahtsızlar tarafından toplanan bütün dini düşünceler zihnini ferahlatmaya geldi; annesinin öğrettiği duaları hatırladığında, onların daha önce hiç fark etmediği anlamlarla yüklü olduğunu anladı çünkü dua mutlu insana anlam açısından içi boş ve tekdüze bir bütünlük olarak gorunur, ta ki bir gün keder o bahtsıza, Tanrı'yla eden bu ulvi dili açıklayana dek..
Sayfa 154 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1. CiltKitabı okudu
Yaşamla ölüm arasındaki yaşamı öldürmek istiyorum
Başlık, ağır anlam yüklü olsa da akşam karanlığı çökmeden beliren ay ile yaşadığımı, nefes alıp vermekten ibaret olsa da yaşadığımı bir kere daha hatırlatmaktan başka anlamı yok. Ne demem gerektiğini bilmiyorum. Bildiğim tek şey, yorulduğumun farkındayım.
Sayfa 16
Yaşadıklarınız anlam yüklü bir bütüne ulaşıyorsa bir hikayeniz vardır, ulaşmıyorsa hayatınız bir olaylar yığınından ibarettir..
Sayfa 128 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
İntihar ederken altındaki tabureyi kendi tekmeleyen bir insanın kararlılığı vardı üzerimde. Siz hiç yaşamaz mısınız böyle duygular? Öldürseler gitmem, öldürseler aramam. Böyle kafa tutmalar? Nedenini bir tek sizin bildiğiniz, sizin hissettiğiniz şeyler vardır hayatta. Mantıksız, boş, nedenini bir tek siz anlayabileceğiniz şeyler. Başkalarına izahı, açıklaması yapılamaz şeyler. Başkaları için manasız sizin için epeyce anlam yüklü, mana dolu şeyler.
Sayfa 137 - Can YayınlariKitabı okudu
Reklam
Değer şeffaflığına ve duvarla­rın yıkılmasına geldik; sadece internette değil, yüz yüze ortam­larda da. İnternetteki eş zamansız, görece anonim etkileşimler için anlam ifade eden şeyin, açık plan ofis düzeninin yüz yüze, siyaseten yüklü, akustik açıdan gürültülü sınırlarında işe yara­mayabileceğini fark edemedik. Online ve yüz yüze etkileşim arasında bir ayrıma gitmek yerine, birinden çıkardığımız dersle­ri diğeri hakkında düşünmek için kullandık.
Hayatıma bir şeyin karıştığını, sonsuza kadar yanımda taşıyacağım bir şey karıştığını, daha o zaman sezdiğimi iddia etmek kuruntudur tabii. Parmaklıklı küçük yatağımda yatar, uyumaz, yalnızca tek kimse için bir anlam taşıyan ve söylenemeyen garip şeylerle dolu hayatı, hayal meyal tasarlardım. Zamanla içimde umutsuz ve ağır bir gurur yer etmiş olsa gerek. İnsanın yüklü bir ruhla ve suskun dolaşacağını düşündüm. Büyümüş kimselere karşı çılgın bir sempati duydum;
Anlam Bir Sıcaklıksa
Aynadan yağmuru ot yüklü arabadan uzakları silince kırmızı kediler sivrilir fesleğenler bir gökle kuşatılmış evime.
Sayfa 298 - 4Kitabı okudu
Hayatıma baktığımda Allah'a en yakın olduğum, samimiyeti hissettiğim, seccademin sımsıcak ve ıslak olduğu anlarımın ağır bir belaya maruz kaldığım günler olduğunu görüyorum... Yürekten çıkan dualar...O dualar form doldurur veya fatura öder gibi resmi, ezbere yapılan dualar değildir...Tane tane...Kelimelerin anlam yüklü olduğu, eller açıldığında kalbin akla eşlik ettiği içten dualar...
Sırf var olduğu için duyulan sevinç.. .. nefes aldığına, .. sobadan yayılan ısıya, bundan böyle kendi yuvası diyebileceği duvarların varlığına, kendi yuvası diyebileceği, en ufak nesnenin bile anlam yüklü olduğu bu mekânda etrafına bakınıp... Bu his, karmaşıklığından değil, tam aksine, basitliğinden dolayı gizemliydi: Etrafındakı her şey, en doğal şekliyle anlamını yeniden kazanmış, pencere yeniden dışarıyı görmemizi sağlayan pencere, soba yeniden sıcak veren soba olmuş, salon da "sindirici yok oluşun sığınağı olmaktan, dışarıdaki dünya da "tahammül edilemez sınanışların sahnesi olmaktan çıkmıştı. .
Sayfa 230 - Can YayınlarıKitabı okudu
823 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.