Hakkında konuşacak, tartışacak, düşünecek çok şey olan, Goethe’nin hayatı boyunca yazdığı, tam bir edebi sanat örneği.
Kitap, iki bölümden oluşan bir tiyatro oyunu şeklinde kaleme alınmış.Goethe, ilk bölümü daha çok 20’li yaşlarında, ikinci bölümü ise ömrünün son döneminde kaleme almış. Bir çoğumuzun okumasak da bildiği gibi, Mefistofeles ( şeytan )’in Tanrı’ya meydan okuyarak, kendini bilime, simyaya adamış olan Faust’u kandırmaya çalışmasının hikayesi anlatılıyor. İlk bölüm çok anlaşılır ve akıcı iken ikinci bölüm anlaşılması ve okunması bakımından oldukça zorlayıcıydı. Çok fazla mitolojik karakter olması, zaman ve mekanın sürekli değişiyor olması, hikayeyi daha da karışık bir hale getiriyordu ama ben çoğu yerde notlar alarak ve her perdeyi kendi içinde anlamaya çalışarak okudum ve bu bir nebze kolaylık sağladı. Perdeler arasında uyum aramamak, bağlantı kurmaya çalışmamak lazım birçok yerde.
Manzum hikaye şeklinde yazılmış olması, anlaşılmasını zorlaştırması sebebiyle kimi okurlarca tercih edilmeme nedeni olabilir.
Faust benim için sıradan bir kitap değil, Goethe’nin sıradan bir yazar olmadığı gibi. Bu edebiyat şaheserini okuduğum için şanslı hissediyorum.
Edebiyatseverlere tavsiye ederim.