Ateş oldum
yanıp tutuştum kendi düşüncelerimden.
Niye bu katılık, bu güvensizlik, bu nefret?
Derisini değiştiremeyen yılan, kafasını değiştiremeyen insan ölmeye mahkumdur.
Sadece bir aptal sürekli taşlara ya da insanlara takılır.
Bazı sırlar vardır, yalnız dostlara anlatılacak.
Bazı sırlar vardır, dostlara bile anlatılmayacak.
Bazı sırlar vardır, kendimize bile açıklanmayacak.
Neyse doğrular ve yanlışlar yoktur, sadece yorumlar vardır.
Beni anlamıyorlar.
ben, bu kulaklara göre ağız değilim...
— "Efendim, bu bende çok kuvvetli bir his... 1973-74'de, sanki
ortalıkta ceryan varmış gibi bir hisle hiç sokağa çıkamaz hâle gelmiştim
... Şimdi de kapandım; insandan kaçıyorum., sıkılıyorum... Bu yüzden
bir ara (1970-71) ablam, beni psikoloğa görünmem için iknaya çalışıyordu...
Tepki gösterince büsbütün haklı olduklarını sanıyordu... Anlamıyorlar!"
— "Sakın ha!.. Ruh kamaşması içinde insan küfre kadar düşer; bu
hâli anlamazlar. Öyle ilâç-milâç... İnşallah benim elimden olur!"
— "Şimdi değil efendim; o, benim ruhî tahlilimi yapmaya
kalkarken, ben onun... Ruhiyatçılar ruhtan anlamıyor!"
Ateş oldum
yanıp tutuştum kendi düşüncelerimden.
Niye bu katılık, bu güvensizlik, bu nefret?
Derisini değiştiremeyen yılan, kafasını değiştiremeyen insan ölmeye mahkumdur.
Sadece bir aptal sürekli taşlara ya da insanlara takılır.
Bazı sırlar vardır, yalnız dostlara anlatılacak.
Bazı sırlar vardır, dostlara bile anlatılmayacak.
Bazı sırlar vardır, kendimize bile açıklanmayacak.
Neyse doğrular ve yanlışlar yoktur, sadece yorumlar vardır.
Beni anlamıyorlar.
ben, bu kulaklara göre ağız değilim...