"Çocukların dilini anlamıyoruz, bunun için çaba da göstermiyoruz, çünkü sahip olduğumuz güçlü konumunun kibri içinde kendimizi çok iyi, çok ileri, çok bilgili görüyoruz."
Birlikte yaşıyoruz ama birbirimizi anlamıyoruz.
Reklam
Yani insanı hep yarım görüyoruz. Ya onu seviyoruz, birinci realitesi içinde; ya nefret ediyoruz ondan, ikinci realitesi içinde. Fakat nefretimiz esas. Çünkü onun birinci realitesini kendi hayalimiz sanıyoruz ve aşkta hayal kırıklığına uğrayınca, bunun, hakikatte, ikinci realiteye çarpan birincinin kırıklığı olduğunu anlamıyoruz
dillerini anlamıyoruz; davranışları, kılık ve kıyafetleri bizden çok farklı diye hangimiz onları vahşi ve hayvani yaratıklar olarak görmedik ki? Fransız dilini bilmedikleri için sessiz kalışlarını, bizim öpüşme tarzımızı, eğilip bükülerek selamlaşmamızı, halimizi, tavrımızı bilmeyişlerini hangimiz kıt akıllı ve görgüsüz olmalarına yormadı ki? Sanki insan doğası mutlak suretle bizi örnek almalıymış gibi!
Ne olup bittiğini anlatırken ne olduklarını da anlatıyorlar: Güneşi ve ayı elimizden aldılar. Bize başka tanrılar getirdiler. Onları anlamıyoruz, ama onlar için birbirimizi öldürüyoruz.
Ne tatlı adamsın sen yahu..
Vallahi Çetin, seninle iki uzaylı gibiyiz, dünyalılardan hiçbir şey anlamıyoruz. Karşımıza çıkıyorlar, biz atmosferlerindeki oksijen bolluğu yüzünden yüzünden yemyeşil kesilmişken, her şey yolundaymış gibi bir de "Selam Dünyalı! Biz dostuz!" dememizi bekliyorlar.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.