'' Zaman geçsin diye bekle, zamanı gelsin diye bekle. Anlatmak için bekle, anlaşılmak için bekle. Bulmak için bekle, bulunmak için bekle, buluşmak için bekle. Başlasın diye bekle, bitsin diye bekle. Sabahı bekle, geceyi bekle, baharı bekle, yazı bekle, yarını bekle, yeni yılı bekle. Daha iyisi için bekle, daha yenisini bekle. Sabırdan bekle, çaresizlikten bekle, panikle bekle, vazgeçerken bekle. Plan yap bekle, hayal kur bekle. Değişsin diye bekle, dönüşsün diye bekle. Bir bekle, iki bekle. Hayat geçsin önünden geçip gitsin, sen bekle.'' Icarus
Ben, klasik bir kadere telim olmak istemiyor ve öldükten sonra değil, şimdi anlaşılmak istiyorum. -Ahmet Kaya
Reklam
Yaralı doğar bütün insanlar, anlaşılmak, sevilmek, sevecenlik dilenir ömrünce... / Leyla Erbil /
''Zaman geçsin diye bekle, zamanı gelsin diye bekle. Anlatmak için bekle, anlaşılmak için bekle. Bulmak için bekle, bulunmak için bekle, buluşmak için bekle. Başlasın diye bekle, bitsin diye bekle. Sabahı bekle, geceyi bekle, baharı bekle, yazı bekle, yarını bekle, yeni yılı bekle. Daha iyisi için bekle, daha yenisini bekle. Sabırdan bekle, çaresizlikten bekle, panikle bekle, vazgeçerken bekle. Plan yap bekle, hayal kur bekle. Değişsin diye bekle, dönüşsün diye bekle. Bir bekle, iki bekle. Hayat geçsin önünden geçip gitsin, sen bekle...'' -ICARUS
Hayat insana belli misyonlar yüklüyor ve sen hayatın boyunca aynı şeyleri yaşıyorsun. Bu bazen hep yanlış anlaşılmak, bazen hep arıza olmak. Kimi zaman herkese yüksün, kiminde de fazladan istenmeyen adam. Tatmin edemezsin kimseyi, doymazlar verdiklerinle ve verdiğin her şey az gelir onlara, her şey yetersiz…. İşte o zaman kitaplara sığınmak sana liman oluyor. Soruyorlar sana “niye çok okuyorsun?” diye. Cevap basit aslında; kaçmak için. Hayattan, insanlardan, olaylardan. Ayrı bir dünya yaratıyorsun kendine. Duygularının var olduğu ama anlaşılmak zorunda olmadığın, yanlış yapamadığın, kazık yemediğin, mutlu sonlarla keyifler yaşayabileceğin. Âşık olabiliyorsun mesela ya da korkuyorsun katil gelirken( hem de ölemeden :), e bir dedektif olarak çok da bıçkın bir tavırla yakalıyorsun suçluyu. Ağlıyorsun bir evlat acı çekerken, gülüyorsun şapşal kızlar beceriksizce aşkına rezil olurken. Kısıyorsun hayatın sesini, açıyorsun kitabın kapağını ve o dünya artık senin….. Depresyon yok bu dünya da, bazen manik olsan da genelde hiç depresif olamıyorsun, en fazla sıkılıyorsun o hikâyeden; hoop çeviriyorsun kapağı atıyorsun kenara ve yeni bir hayatı alıyorsun eline, yeni bir umudu. Umut lazım insana en çok, bazen yaşamak için, bazen yaşamını sürdürebilmek için. Yoksa gitmiyor be bu hayat. Zorluyor, hem de çok zorluyor. Mükemmelliğin içinde hiçlik zor geliyor hem de çok zor.
680 syf.
·
Puan vermedi
"Öyleyse kim kurtaracak beni var olmaktan?" diye giriş yapan bir kitap üzerine yazılacak yazıya daha etkili bir giriş yapmak mümkün değildir diye düşünüp bu konuda kendimi zorlamıyorum. Hayatımda hiçbir kitabı okumayı bu kadar beklemedim, bunun iki sebebi var. Birincisi insanı huzursuzluğa sürükleyecek kadar pahalı, ikincisi ise
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 201710,6bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.