Bazı edebiyatçıların felsefeyle ilişki tutumları..
../konu için önemli kitaplara değil de, rahat anlaşılmak amacıyla felsefe yoğunluğu bile bile giderilmiş özetlere sarılıyorlar. Parlak alıntılarda, göz kamaştırıcı parçalarda dolanıyorlar sık sık, örneğin; çağdaş dünya edebiyatının konu seçme ve işleme bakımından yenileşmesinde eşsiz payı olan varoluşçuluğu kökleriyle kavramak için, önemli kaynakların doğrudan doğruya kendisine gitmekten (sözgelimi, Kierkegaard’ın Ya/ Ya Da, Husserl’in Avrupa Bilimlerinin Bunalımı, Heidegger’in Varlık ile Zaman, Sartre’ın Varlık ile Hiçlik adlı yapıtlarına gitmekten) daha doğal bir şey olmaması gerekir..
Sayfa 31 - Gerçek-pdf
İnsan sevilmekten çok anlaşılmak istiyor
Oysa tek istediğimiz, anlaşılmak...Cenneti yaşamak isteyen önce onu vermesini bilecek. "Allah cenneti annelerin ayakları altına sermiş" der susarım...
Pervin Gasımova
@mrs_slytherin
·04 Kasım 2022 12:34
Gönlümde öyle özgürüm ki, kimse tutsak edemez beni.
Beynime çivi gibi çakılmış, ne etseniz sökemezsiniz.
Beni tutsak edemezsiniz, hürriyyetimi alamazsınız.
Belki yok işim , gücüm. Öyle sanıyorlar.
Çok çalışıp, yorulsam da, bir değer koymuyorlar.
Kadir kıymet bilmiyorlar .
Haksızlığın, hukuksuzluğun ağır yükü omuzlarımda.
Hasta ediyorlar beni , acı veriyor bana.
Bir ben değilim ki hakları elinden alınan .
Bir değiliz, binlerceyiz.
Öyle saklı, gizli yerlerde değiliz, hep orta yerdeyiz.
Çok acıdır. Çok yazıktır.
Biz emekçiyiz, beleştir emeğimiz.
Biz bir lokma, bir hırkaya ölenedek çalışanlarız.
Küçükken kız, evlenirken kadınız.
Öyle ucuz, bedava ki emeğimiz.
Tüm ihtiyaçlarınıza hizmet var bizde.
Çamaşır, bulaşık, yemek, yatak, sevgi, şefkat.
Ağzı var, ama dili yok.
Ne rezil hallerdeyiz, ama hep böyleyiz.
Yeter mi hizmetlerimiz? Yetmez!
Ekstra hizmetler de var bizde.
Stresliyseniz, varsa sorununuz, dayak da yeriz.
Kırın kafamızı, kolumuzu.
mosmor olsun gözlerimiz, patlasın dudaklarımız, sağır olsun kulaklarımız, kırılsın o ayaklarımız.
Biz isteyerek buradayız .
Olması gerektiği kadar fedakar biriyim aslında; daha fazlasını umma açıkçası.
Endişelerim, ideallerim, halletmeye çalıştığım meselelerim var. Başkalaşmaya çalışıyorum.
Göz ardı edilmiş tutumlar edinmek hoş.
Değişmek, hiç de zor değil.
Yalnızca özgür olabilsem, sorun kalmayacakmış gibi sanki.
Anlaşılmak istiyorum: sevdiğim bir şarkıyı herhangi
Zaten en ciddi konulardan bile hep şakacı bir tavırla söz ederdi, bu yüzden, özellikle anlaşılmak istemediği zamanlar anlamak çok zor olurdu onu.
Sayfa 322Kitabı okudu
“Onları beğenmeyen ben niçin anlaşılmak istiyorum? Neden hep “onlar” ve “ben” ayrımı yapıyorum? Bizi ayıran değişik cümleler, değişik davranışlardan başka ne?”
Sayfa 126Kitabı okudu
Anlaşılmak için değil içlerindeki tuhaf duyguları kusmak için konuşuyor gibiydiler.
Farkında olmadan başkaları için, birilerinin bizi inandırdığı meseleler için yaşıyoruz. Anlaşılmak, sevilmek, kabul görmek istiyoruz. Neden? Pessoa, "Ne mutlu yaşamlarını kimseye emanet etmeyenlere." diyorken hâlâ neyi anlamıyoruz? Yaşamak bizimdir. Ne birilerinindir ne bize dayatılan bir şeylerin...
Biryudumkitap 15 Ocak Pasajı