Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
FİRS
FİRS: Kilitli... Gittiler... (Divana oturur) Beni unuttular... Neyse ben de burada otururum... Leonid Andreyeviç de kürk mantosu yerine ince paltosunu giymiştir yine... (Endişeyle) Görseydim... Ah bu gençler!(Anlaşılmayan bir şeyler mırıldanır) Hayat sanki ben hiç yaşamamışım gibi devam ediyor. (Uzanır.) Uzanacağım. Hiç gücün kalmadı artık, hiç gücün yok... Ah, seni... Seni beceriksiz! FİRS kımıldamadan yatar. Uzaktan, gökyüzünden kopan bir telin sesi gelir. Tekrar sessizlik hâkim olur. Duyulan tek ses, bahçeden gelen baltaların sesidir.
1986 yılında bir yaz gününde taşındık şartlarıyla karakterimi oluşturan, davranışlarımı koşullayan bu mahalleye. Geldiğimiz yere kıyasla daha canlı daha renkli bir yerdi. O çocuk aklımla bu mahalleye taşınmamızın beni çok mutlu ettiğini hatırlıyorum. Galiba hafıza tanıdığı, unutup yabancısı olmadığı şeyleri hatırlıyor sadece. Bugün yabancısı
Reklam
Birbirlerine benzeyen günler, yaşarken nasıl geçtiği anlaşılmayan günler, tarih düşürülmesi imkânsız günler.
Sayfa 330 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Gerçi etrafları tarafından anlaşılmayan, haklarında daima yanlış hükümler verilen insanların zamanla bu yalnızlıklarından bir gurur ve acı bir zevk duymaya başladıklarını biliyordum, fakat hiçbir zaman etrafın bu hareketini haklı bulacaklarını tasavvur edemiyordum...
Sayfa 29
Gerçi etrafları tarafından anlaşılmayan, haklarında daima yanlış hükümler verilen insanların zamanla bu yalnızlıklarından bir gurur ve acı bir zevk duymaya başladıklarını biliyordum
123 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.